Peki sınıfların iç mekan havasını iyileştirmek için neler yapmak gerekiyor? İşte detaylar…

Özellikle havalandırma sistemi olmayan veya havalandırma sistemi doğru yönetilmeyen okullarda ki tozlar ve partiküller, çocuklarda; soğuk algınlığı (nezle ), grip, boğaz enfeksiyonları ve zatürre gibi hastalıkların görülme sıklığını artırıyor. Ayrıca iç mekân hava kirliliği, çocukların bilişsel yeteneklerinin azalmasını ve dolayısıyla başarısını da doğrudan etkiliyor.

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından yapılan araştırmalar, ofis, sınıf gibi kapalı mekânların iç mekân havasının dış havadan 5 kat daha kirli olduğunu gösteriyor. Bu nedenle okullarda mekanik havalandırma yapmak ve sınıflardaki partikül madde seviyelerini izlemek oldukça önemli.

“Sağlıklı ve başarılı bir eğitim-öğretim yılı için sınıfların mekanik havalandırma sistemleriyle havalandırılması gerekiyor” diyen Hifyber Genel Müdürü Ahmet Özbecetek sınıfların havalandırmasında dikkat edilmesi gereken kriterleri paylaştı:

“Amerikan Isıtma, Soğutma ve İklimlendirme Mühendisleri Derneği (ASHRAE) tarafından hazırlanan havalandırma kılavuzu; virüslerin hava yoluyla bulaş riskini en aza indirmek için sınıflardaki CO2 seviyelerinin 800 ppm’nin altında kalmasını ve kişi başına dakikada en az 15 metreküp havalandırma yapılmasını öneriyor. CO2 seviyelerinin 800 ppm’i aşması durumunda önerilen çözümler ise; alanın havalandırılması, odadan çıkılması ve havanın yenilenmesi oluyor. Sınıflarda havada asılı kalan bakterilerin, mantarların, küflerin ve virüslerin, solunum yoluyla enfeksiyon riskini artırmaması ve alerjik reaksiyon oluşturmaması için HVAC sistemlerinde kullanılan filtrelerin nanofiber kaplı olması hayati önem taşıyor.”