Bal içerisinde bulunan ana besinler glikoz ve fruktoz şeklindedir. Sağlığa faydalı olacak vitamin, protein, mineral ve enzim içerir. 20 gramlık bir balda şu besin değerleri yer alır:
Bal arıları, gezinerek topladıkları çiçek nektarlarını kovanlarına taşırlar. Getirilen sıvıyı şurup haline dönüştüren işçi arılar petekte balı depolarlar. Petekler altıgen şeklinde kalıplaşmış balmumundan oluşur. İşçi arılar, nemi buharlaştırmak ve balı daha dayanıklı hale getirmek için kanat çırparlar. Petekten arıyı almak isteyen arıcılar, balı çıkarmak için farklı yöntemler kullanmaktadır. Bazı yöntemler sayesinde balmumu petekleri korunurken bazı yöntemlerde balı çıkarmak için mum eritilir.
İçeriğindeki besin kaynağı açısından zengin olmasa da bal, vücut için oldukça faydalı bir gıdadır. Antioksidan barındıran bal kalp sağlığı riskine karşı etkili bir besindir. Bunun yanından gribal enfeksiyonlarda, soğuk algınlığında kullanılır. Balın vücuda faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Bal, içerdiği antioksidan sayesinde vücudu iltihaptan korur. Vücutta oluşan iltihap, kanser, kalp sağlığı, otoimmün bozukluklara sebep olarak çeşitli hastalıkları beraberinde getirebilir. Antimikrobiyal etkisinden dolayı yaraların iyileşmesini hızlandırarak mide şikayetlerinin azalmasına da katkıda bulunur.
Bal, antibakteriyel ve antienflamatuar içermesinden dolayı öksürüğü bastırarak boğazın yumuşamasında etkili olur. Özellikle üst solunum enfeksiyonu yaşayan kişiler bal tüketimi sayesinde öksürüğü önleyebilmektedir. Bal çeşitleri arasında yer alan okaliptüs, narenciye balları akut gece öksürüğünü önleyici niteliği bulunur.
Antioksidanlar, besinlerde yer alarak vücudu iltihaplanmaya karşı korur ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Bal, beyin fonksiyonlarını korumaya ve iyileştirmeye yarayan pinocembrin adı verilen antioksidan içerir. Böylelikle hafıza bozukluklarını önler
Bal, gastrointestinal hastalıkların etkisini hafifleyerek ishal gibi durumların önlenmesine yardımcı olur. Bunun yanında bal, oral rehidrasyon tedavisinin de bir parçası olarak görülür.
Bal, özellikle tip2 diyabete sahip kişilerde kalp hastalıkları, beyin ve böbrek damarlarında oluşabilecek problemleri azaltır. Bunun yanında kötü LDL kolesterolü ve vücuttaki iltihabı da azaltmaya yardımcı olur. Fazla tüketim yapılırsa bal, kan şekerini yükseltebilir fakat bu sofra şekerinin yarattığı etkiden daha az olmaktadır. Sofra şekeri kadar etkileri olmasa da diyabeti olan kişilerin bal tüketimi konusunda dikkatli olması gerekir. Piyasadaki normal şurupla karıştırılmış ve şeker oranı yüksek bal ürünlerine dikkat ederek doğal bal tercih etmek oldukça önemlidir.
Bal, öksürüğü önleyerek sıklıkla doğal tatlandırıcı yerine kullanılmaktadır. Bazı kişiler arı polenine ve balın içeriğindeki bileşenlere karşı hassasiyet gösterebilir. Nadiren görülüyor olsa da arı poleni alerjisi ciddi etkilere ve ölümcül yan etkilere sebep olabilir. Bal alerjisi şu semptomlarla ortaya çıkar:
Bal tüketmeden önce mutlaka uzman doktora danışarak bal ve arı polenine karşı alerjiniz olup olmadığını kontrol ettiriniz.
Memorial Tıbbi yayın
Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Beşiktaş ile deplasmanda oynadığımız maçtan puansız dönüyoruz.
CHP Artvin İl Başkanı Yusuf Orhan Atan, açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın günlük yaşamda hissettiği…
Yeşil-mavi forma altında 100 resmi maça çıkarak kulüp tarihine adını yazdıran Ibrahim Olawoyin, kulüp tarafından…
Saadet Partisi Rize İl Başkanı Av. Muhammet Kaçar, gençlerin artan gelecek kaygısı ile emeklilerin derinleşen…
Türkiye, Ortadoğu ülkeleriyle anılan bir islam ülkesi olsa da, Avrupa ülkeleri yaşam standartlarına sahip seküler…
Trabzon Emek Demokrasi Platformu, 2026 Yılı Bütçe Kanun Teklifi’ne karşı Trabzon Meydanı’nda protesto eylemi düzenledi.