Erbakan’dan SGK Başkanı’na Sert Tepki: “Emekli Uzun Yaşadığı İçin Özür mü Dileyecek?”

Erbakan, “Yoksullukla mücadele eden milyonlarca emeklimiz için bu açıklama sadece bir skandal değil, aynı zamanda kabul edilemez bir hakarettir!” dedi.

 

“Emekliler Ölmedikleri İçin Suçlu mu Hissedilecek?”

 

Erbakan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

 

“Bugün, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Raci Kaya’nın ağzından dökülen talihsiz bir açıklamayı dehşetle dinlemiş bulunuyoruz. Yoksullukla mücadele eden milyonlarca emeklimiz için bu açıklama, sadece bir skandal değil, aynı zamanda kabul edilemez bir hakarettir! Sayın Başkan, kurumun mali dengesindeki bozulmayı; erken emekliliğe ve vatandaşlarımızın uzayan yaşam süresine bağlamış! Adeta bir sitemle, “Eskiden 50’li yaşlarda ölüyorlardı, bugün emekli sayımız üç milyon arttı, 78 yaşına kadar aylık alıyorlar!” demiştir! Millet sefaletle boğuşuyor, buna bir çözüm üreteceğinize, kaynak üretmek için çalışacağınıza şimdi sizin nezdinizde emekliler mi suçlu? SGK Başkanı’na sesleniyorum: Ömrü boyunca bu ülke için çalışıp, huzurla yaşama hakkını kazanan emeklilerimiz ne yapmalı? Ölmedikleri için kendilerini suçlu mu hissetmeliler? Uzun yaşadıkları, 78 yaşına kadar maaş aldıkları için sizden özür mü dilemeliler? Sizden lütuf değil, hizmet bekleyen millete, “Niye yaşıyorsunuz?” demenin başka bir yolu mu bu sözler? Bizim medeniyetimizde ve inancımızda, devletin yegâne görevi, Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye söylediği, şu sözle sabittir: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!” Yani, insanımızın ömrünün uzaması, bir “maliyet” kalemi değildir; bir “kazanımdır”! Siz, emekli vatandaşımızın hayatta kalmasını dahi bir sorun olarak görüyorsanız, sizin vizyonunuzda sosyal devlet anlayışının kırıntısı dahi kalmamıştır!

“Emeklilerin Alım Gücü Yarı Yarıya Gasp Edildi”

Erbakan, emeklilerin yıllar içinde uğradığı gelir kaybını da rakamlarla anlattı:

“Şimdi gelelim SGK Başkanı’nın görmezden geldiği asıl gerçeklere, gasp edilen haklarınıza! 2002 yılında, devletine yıllarca hizmet etmiş bir memur emeklimiz, 2 asgari ücretin üzerinde bir maaş alarak, ailesini geçindiriyordu. Bugün, 2025 yılında ise, aynı emeklimizin eline aşağı yukarı bir asgari ücret kadar maaş  geçiyor. Bu iktidar, 23 yılda ortalama bir memur emeklisinin maaşının yüzde 50’sini cebinizden çekip almıştır! Sizin alım gücünüzü yarı yarıya gasp etmiştir! Bu tablo, memur emeklisinin dramı. Peki, SSK ve Bağ-Kur’dan en düşük maaşı alan emeklilerimiz ne durumda? Memur emeklisinin maaşını asgari ücrete eşitleyen bu zihniyet, SSK ve Bağ-Kur emeklisini ise asgari ücretin ve açlık sınırının çok altında bir maaşa mahkum etmiştir! Yıllarca prim ödemiş, çoluk çocuk okutmuş bu insanlar, bugün hayatta kalmak için ek iş arıyorsa, çöplerden yiyecek topluyorsa, bunun tek sorumlusu, parayı faize, imtiyazlı holdinglere ve israfa aktaran kötü yönetimdir!

“Sorun kasadaki paranın yanlış yerlere aktarılmasında”

 

Sayın SGK Başkanı, Emeklilerin aldığı maaşların GSYH içindeki payı, Avrupa’nın üçte biri seviyesinde kaldı. Demek ki sorun, kasada para olmaması değil; kasadaki paranın yanlış yerlere aktarılmasında!

Şimdi siz bu tablo apaçık ortadayken, kalkıp emeklinin 78 yaşına kadar maaş almasını mı dert edindiniz?

Siz emeklinin kaç yaşına kadar yaşadığını dert edineceğinize, kaynakları nereye aktardığınıza bir bakın!

Bir senede 50 Milyar doların üzerinde faiz ödemesi yapılırken, üç kuruş maaşını bile emekliye çok görür hale gelmişsiniz!
Halbuki faize giden o parayla, bu ülkedeki her emeklinin derdi çözülür!

“İktidara ve SGK Başkanı’na son çağrımızdır”

Emekliyi ‘yük’ olarak gören bu zihniyeti derhal değiştirin!
Emekli maaşları, bu milletin bu ülkeye hizmetlerinin karşılığıdır! Siz, emeklinin ömrünün değil, emeklinin maaşından çalınan her bir kuruşun hesabını verin!
Yeniden Refah iktidarında, faiz ve israf ekonomisine son verecek, oluşturacağımız kaynaklarla, bu ülkenin hiçbir emeklisini açlık ve sefalet sınırında yaşamaya mahkum etmeyeceğiz! Emeklilerimizin “uzun yaşaması” bizim için en büyük gurur kaynağı olacak inşallah.”