Categories: DÜNYA

GAZZE İÇİN BİR NEFES

ADNAN ONAY

 

Hamas ile İsrail arasında 11 Ekim 2025 itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, uzun süredir devam eden çatışmalara çözüm bulma umuduyla uluslararası toplum tarafından dikkatle izleniyor.

Bu anlaşma, ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 maddelik planı temel alınarak şekillendirilmiş ve üç aşamalı bir süreç öngörüyor.

 

Birinci aşama, rehinelerin ve mahkûmların takası, İsrail’in Gazze’den kısmi çekilmesi ve insani yardımın artırılmasını kapsıyor.

Ancak asıl kritik nokta, henüz müzakere edilmemiş olan ikinci aşama.

Bu aşama, kalıcı barışın sağlanması için temel bir dönüm noktası olarak görülüyor, fakat Hamas ile İsrail’in birbirine zıt talepleri ve İSRAİL’e karşı duyulan derin güvensizlik, sürecin kırılganlığını artırıyor.

 

Anlaşmanın birinci aşaması, 11 Ekim 2025’te başladı ve 72 saatlik bir süre içinde tamamlanması planlanıyor. Bu aşamada Hamas, elinde tuttuğu yaklaşık 20 İsrailli rehineyi serbest bırakacak ve bazı rehine cesetleri teslim edecek.

Buna karşılık, İsrail 250 ömür boyu hapis cezalısı Filistinli mahkûm ile 1.700’den fazla Gazzeli tutukluyu serbest bırakmayı taahhüt etmiş bulunmakta.

 

Anlaşma maddelerine göre; İsrail askerleri, Gazze’nin yaklaşık %53’ünü kapsayan “sarı hat” olarak adlandırılan bir tampon bölgeye çekilecek, böylece Filistinlilerin kuzeye dönüşü mümkün olacak. Ayrıca, Gazze’ye günlük 500 yardım tırı girişine izin verilecek, bu da insani krizin hafifletilmesi için önemli bir adım olarak görülüyor.

ABD, Katar, Mısır ve Türkiye gibi arabulucular, bu sürecin denetlenmesi için Kahire merkezli bir mekanizma kurmuş bulunmakta.

 

Birinci aşamanın tamamlanması, ikinci aşamanın müzakerelerine kapı açacak.

İkinci aşama, kalıcı bir barışın temelini oluşturmayı hedefliyor ve birkaç temel unsuru içeriyor, ancak bu aşama, çok daha karmaşık ve tartışmalı konuları içeriyor.

 

Öncelikle, bu aşamada İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi bekleniyor.

Birinci aşamada gerçekleşen kısmi çekilme, yalnızca belirli bölgeleri kapsıyor ve İsrail’in güvenlik kontrolünü sürdürmesine imkân tanıyor. İkinci aşamada ise İsrail askerlerinin Gazze’den tamamen çekilmesi planlanıyor. Bu, Trump’ın planında açıkça belirtilmiş bir madde; ancak soykırımcı Netanyahu, tam çekilmenin Hamas’ın silahsızlanmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunda ısrarcı.

Bu durum anlaşmanın en tartışmalı noktası olarak öne çıkıyor, çünkü Hamas silahsızlanmayı kategorik olarak reddediyor.

Hamas liderleri, silahsızlanmayı “müzakere dışı” ve “kırmızı çizgi” olarak nitelendiriyor. Hamas, ayrıca silah bırakmayı, “teslimiyet” olarak görüyor, İsrail’in güvenilmezliğini dikkate alıyor. Öncelikli olarak İsrail’in tam çekilmesini ve Gazze’ye yönelik tüm kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyor. Bu durum ikinci aşama müzakerelerinin önündeki en büyük engellerden biri.

 

İkinci aşamanın bir diğer önemli boyutu, Gazze’nin güvenliği ve yönetimiyle ilgili düzenlemeler..

 

İsrail, Filistin Yönetimi’nin (PA) Gazze’yi yeniden yönetebilecek kapasitede olmadığını savunuyor. İsrail, Hamas’ın Gazze’deki yönetiminin tümüyle sona ermesi gerektiği konusunda ısrarcı.. Ancak bu süreçte bunun nasıl gerçekleşebileceği, yönetimin nasıl olacağı belirsiz.

Uluslararası toplum, özellikle ABD, Türkiye, Mısır ve Katar, Gazze’ye uluslararası bir gücün konuşlandırılmasını öneriyor. Bu güç, tampon bölgelerin denetimini sağlayacak ve yeniden inşanın güvenliğini garanti altına alacak.

BM Genel Sekreteri António Guterres, Gazze’ye insani yardımın artırılması ve yeniden inşanın desteklenmesi gerektiğini vurguluyor, ancak uluslararası toplumun Gazze’nin yönetiminde nasıl bir rol oynayacağı henüz netleşmiş değil.

 

Ayrıca; ikinci aşama kalan rehinelerin (ölü veya diri) tamamen salıverilmesinden sonra İsrail’in daha fazla Filistinli mahkûmu serbest bırakmasını içeriyor. Birinci aşamada başlayan takas süreci, ikinci aşamada tamamlanacak. Ancak bu süreç, geçmişte olduğu gibi, İsrail’in güvensizliği nedeniyle sekteye uğrayabilir. Hatırlacağı gibi, Ocak 2025’teki önceki ateşkes denemesi, İsrail’in yardım girişlerini engellediği ve günlük saldırılar düzenlediği iddialarıyla çökmüştü. Hamas, bu ihlalleri gerekçe göstererek rehine takasını durdurmuştu. Siyasal gözlemciler yine Netanyahu’nun süreci kendi siyasi çıkarları doğrultusunda manipüle edebileceğini ve o nedenle ikinci aşamanın “bilinmezler kategorisinde” olduğunu vurguluyor.

 

İkinci aşamanın zaman çizelgesi de şu an belirsiz..

Birinci aşamanın tamamlanmasının ardından, Mısır’da yeni bir zirve düzenlenmesi planlanıyor. Trump’ın da katılmasının öngörüldüğü bu zirve, ikinci aşama müzakerelerinin başlangıcı olacak. Ancak bu müzakerelerin haftalar, hatta aylar sürebileceği belirtiliyor.

 

Anlaşmanın kalıcı bir barışa dönüşmesi için, ABD, Katar, Mısır ve Türkiye’nin oluşturduğu denetim mekanizması kritik bir rol oynayacak. Oluşturulacak bu mekanizma, tarafların taahhütlerine uyup uymadığını izleyecek. Ancak geçmiş deneyimlere bakıldığında, ateşkeslerin sürdürülebilirliği her zaman risk altında.

Bu durumda; Uluslararası toplumun tepkilerinin şiddeti ikinci aşamanın başarısında belirleyici olacak.

 

Trump, “Herkes savaştan yoruldu” diyerek iyimser bir tablo çizse de, uzmanlar temkinli. İsrail’in sağcı koalisyon üyeleri, özellikle Bezalel Smotrich gibi isimler, anlaşmaya karşı çıkıyor ve Hamas’la herhangi bir uzlaşmayı reddediyor.

Hamas ise, ateşkesin “direnişin zaferi” olduğunu savunarak, Filistin halkının çıkarlarını koruma gayretinde..

 

Sonuç olarak, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması, kalıcı barışın anahtarı olarak görülüyor, ancak başarı şansı tarafların uzlaşma isteğine ve İsrail’in anlaşmaya uymasına bağlı. Uluslararası arabulucuların denetimi ve iyi niyetli müzakereler, bu aşamanın sonucunu belirleyecek.

 

Filistin’de kalıcı bir barış için, İsrail’in saldırganlıktan vazgeçip, 1967 öncesi sınırlara çekilmesi gerek ki; İsrail’in bunu kabulü imkânsız gözüküyor.

Arz-ı Mevud hayalleriyle oluşturulmuş bir devlet yapısının barışı sabote etmesi her an beklenen bir şey. O nedenle; anlaşmalarının kalıcı bir çözüm oluşturacağına dair umutlar kırık..

 

Umarız, her şey yolunda gider ve Filistin’e, bölgeye kalıcı barış gelir..

Kafkasya Haber

Recent Posts

Bir Annenin Duası, Bir Saatlik Nefesi

“Çocuğum benden önce ölsün.” diyen bir annenin umutsuz duası ile, sadece bir saatlik banyoyu lüks…

5 saat ago

CUMHURBAŞKANININ GELİŞİ

İSMET KÖSOĞLU/Gazeteci Gözü İle

11 saat ago

FİKRET GÜRSES’İ UNUTMAK OLMAZ

Rize'de Sabri Gürses ve Hatice Gürses'in ilk çocukları olarak doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yıllarını…

11 saat ago

Gelecek Parti Rize İl Başkanı M.Engin Korkmaz:Rize Adına Üzüldük”

Rize Adına Üzüldük: Rize’nin Sorunlarını Yüzüne Söyleyebilen Tek İsim Şaban Aziz Karamehmetoğlu Oldu

11 saat ago

Halatçılar Mahallesi Muhtarı Yunus Havuz’ un Eşi Mahiye Havuz Hayatını Kaybetti

Rize Merkez Halatçılar Mahallesi’nin Duayen muhtarı Yunus Havuz’un eşi Mahiye Havuz, yaşamını yitirdi.

11 saat ago

Rize’de Uyuşturucu Operasyonu: 5 Kişi Tutuklandı

Rize Emniyet Müdürlüğü ekiplerince il genelinde yürütülen uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti operasyonlarında çok sayıda…

11 saat ago