“En güçlü kale olan hukuk keyfi yetkilerle zayıflatılırsa, geriye hukuk devleti değil, otoritenin tahakkümü kalır
DEVA Partili Karal, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Siber Güvenlik Kanunu Teklifi üzerine Yeni Yol Grubu adına konuşma yaptı. Kanun teklifinin, dijital tehditlere karşı bir önlem olarak sunulmasına karşın bireylerin temel hak ve özgürlükleri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirten Milletvekili Karal, devletin, güvenliği sağlamak için yetkilerle donatılabileceğini ancak hukuk devletinin bu yetkilerin sınırlarını çizmekle mükellef olduğunu söyledi.
*“En güçlü kale olan hukuk keyfi yetkilerle zayıflatılırsa, geriye hukuk devleti değil, otoritenin tahakkümü kalır”*
Yasa teklifinin getirdiği geniş yetkilerin, hukukun denetim mekanizmalarından yoksun bıraktığını kaydeden Karal, “Yetkiyi elinde bulunduranın keyfi kararlar almasını mümkün kılan bu sistem, demokratik dengeyi de tehdit etmektedir. Hukuk, bireyin haklarını güvence altına alan en güçlü kaledir. Eğer bu kale, keyfi yetkilerle zayıflatılırsa, geriye hukuk devleti değil, otoritenin tahakkümü kalır. Bugün önümüzde duran teklif, siber güvenlik adı altında, bireyin özel hayatını, haberleşme özgürlüğünü ve düşünceyi açıklama hakkını iktidara sınırsız bir şekilde açan bir düzenlemeyi beraberinde getirmektedir. Eğer bir yasa, bu hakları muğlak ifadelerle aşındırıyorsa, o yasa, güvenliği değil, denetimsiz bir gücü tesis eder.” diye konuştu.
*“Kendi yurttaşını denetim altında tutan, ona şüpheyle yaklaşan bir devlet, eninde sonunda kendi gücünü de tüketir”*
Milletvekili Karal, özgürlüğü korumayan bir güvenlik anlayışının, yalnızca baskının ve keyfiyetin bir aracı olacağını vurguladı. Hukukun sadece yönetilenler için değil, yönetenler için de bağlayıcı olduğunun altını çizen Karal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer hukuk, iktidarın denetiminden muaf tutulursa, o artık adalet değil, bir tahakküm aracına dönüşür. Güçlü devlet, güçlü bireylerden oluşur. Bir devleti güçlü kılan, vatandaşlarının korkuyla itaat etmesi değil, özgürlük içinde yaşamasıdır. Kendi yurttaşını denetim altında tutan, ona şüpheyle yaklaşan bir devlet, eninde sonunda kendi gücünü de tüketir. Özgürlüğü önce kısıtlayıp sonra koruduğumuzu sanmak, kanatlarını kesip kuşu uçurmaya çalışmak gibidir. Velhasıl; bize hukuk devleti olduğumuzu söyleten, bir tabelaya kazınmış kelimeler değil, hukukun gerçekten üstün olduğu bir düzenin varlığıdır.”
Haber/Makale:Adnan ONAY Dev zincir şirketlere FETÖ operasyonu! HAKMAR ve TATBAK'a kayyum atandı. …
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan 15Temmuz Darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.…
Adnan ONAY FETÖ, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra Türkiye’de büyük ölçüde zayıflaştırılmış olsa da,…
Çaykur Rizespor’un Galatasaray’dan kiralık olarak kadrosuna kattığı Halil Dervişoğlu, Erzurum kampında gösterdiği performansla teknik heyetin…
DİSK Emekli-Sen, Türkiye genelindeki bölge toplantılarının ardından 13 Temmuz 2025 Pazar günü Ankara’da geniş katılımlı…
BABA OĞUL LAZİSTAN-RİZE MEBUSLARI İBRAHİM ŞEVKİ VE MAHMET ATIF TÜZÜN