Güne merhaba!
Toplumsal meselelerimizin çözümünde Diyanet ve caminin/mescidin rolünü ve bu rolü hakkı ile yerine getirip getirmediğini sorgulamak zorundayız.
89 bin 817 camimiz, 657 no’lu kanuna tâbi 137 bin din görevlisi mevcut.
Sormalıyız:
Camiler ve cami görevlileri, bulundukları zeminde toplumsal meselelerin ne kadar içindeler?
Ve sormalıyız:
Bu kadar büyük imkânın içinde, özellikle genç neslin İslâm’la olan ilişkilerinde soğumanın temel sebebi nedir?
Nerede eksik var?
Diyanet İşleri Başkanlığı yeni zamanı doğru okuyor mu?
Ve yeni zamana cevap verecek bir dil üretebiliyor mu?
Beraberinde “din” odaklı hareket eden yapılar kendilerini sorguluyor mu nerede eksik yapıyoruz sorması gerekiyor?
Ve hep birlikte;
Din-toplum ilişkisinde
Din-devlet ilişkisinde
Din-birey ilişkisinde
toplumun bütün kesimlerine -ayırt etmeden- cevap verebilecek kabiliyette ve pozitif bir eylem planı ortaya koyabiliyor mu?
Bunları sormak ve konuşmaktan uzak durulursa, din-birey ilişkileri, küresel paganist-şeytanist yapının ILIMLI İSLAM gibi İSLAMSIZ İSLAM (CHRİSİSLAM) politikalarına tutsak edilecektir.
Ve ülkemizde, son günlerde görüldüğü gibi, pagan ayinleri ve toplumun İslam’dan koparılarak paganizme tutsak edilmek istendiği bir sürecin varlığına dikkat etmeliyiz!
Meselemiz
Cami-Toplum-birey
Cami-yaşam ilişkilerinde
“Caminin manasını ifade etmektir.”
Sosyal Eğitim Odaları, Aş evleri ve Mahalle Dayanışma Projeleri
Sosyal eğitim odaları demek; ders çalışma ortamı, derslere destek, psikolog-sosyolog desteği veren hizmetlerden,
Sosyal yardıma muhtaç engelli, yaşlı insanlara yönelik hizmetler gibi çeşitlendirilebilir.
Aş evleri demek; sadece mahalle sakinlerine hizmet veren aş evi değil, o gün o mahallede olup namaz vaktine denk gelenlerin bir sıcak çorba içebileceğini bilen yerler demektir.
Mahalle dayanışması projeleri demek; devletin ve yerel yönetimlerin verdiği hizmetle yetinememek, bu alanda destek verici hizmetler üretmek ve bizzat camide buluşan gençlerin, kadınların, erkeklerin namaz kılmak dışında da birlikte saf tutacakları hizmetler bulmak ve uygulamaktır.
Camiyi hayatın merkezine koymak, Hayatı Cami’de buluşturmaktır.
Dolayısıyla yeni yapılan Camilerde bu fonksiyonlara uygun fiziki ortamları sağlamak; mevcutlarında imkan dahilinde bu fonksiyonlarla hizmet vermesini sağlamak gerekir.
Cami; imamı ve dernek yöneticileri ile birlikte bulunduğu mahallede hayatın bütün alanları ile ilgili olmak ve dahil olmak ve müdahil olmanın adıdır
Bütünleştirmenin ve bütünleşmenin adıdır.
Mahallede ki cami;
Uyuşturucu problemi varsa,
Çevresinde aç açık varsa,
Şiddete uğrayan kadın varsa,
Hayvanların ekmek ihtiyacı varsa,
Evlerinde yaşlı bakıma muhtaçlar varsa,
Gece sokakta kalmış biri varsa,
Öğrenci evi varsa ve ihtiyaç sahibi iseler,
Mahallede öğrencilerin derslerinde desteğe ihtiyaç varsa,
Gençlerin güvenli internet alanı ihtiyacı varsa,
Gençlerin spor ile bağında
CAMİ MERKEZDE olmalıdır.
Caminin imamı eş zamanlı çok iyi bir psikolog, çok iyi bir spor hocası, çok iyi bir yaşam koçu olmalıdır.
Görevinin 7/24 olduğu esası üzerinden yürümelidir.
Cami çevresinde kapısına varıp hal hatır sormadığı ev kalmamalıdır.
Gençlerin de YAŞAM KOÇU olmalıdır.
Peki, bugün bu Hizmetleri veren kaç camimiz var acaba?
Biraz düşünüp, tartışmakta fayda var değil mi?
Bu çağrıya inanıyorum ki; herkes karınca-kararınca katkı koyacaktır.
Çünkü her camimizi Nebi Camisi kılmak bizim kulluk borcumuzdur.
Ne imam sadece namaz kıldırmak ile sorumluluğu biter, ne de topluluğun sorumluluğu namaz kıldım ve gittim ile biter.
Cami’nin çevresindeki her mesele Cami’nin ve topluluğun meselesidir. Cuma hutbeleri yaşadığımız, evrensel, yerel, bireysel ve toplumsal meselelerden,
Kopuk olmayacağı gibi, Cami’nin merkez olduğu çevredeki her türlü problemin camiye gelenlerce, cami derneklerinin, imamların, mahalle sakinlerinin ve kanaat önderlerinin, öğrencilerin oluşturacağı çözüm çabası günüdür. Çünkü cami hayattır.
Cuma bir kongre günüdür.
Kutlu gündür.
Şimdi soruyoruz.
Yeni nesil eleştirileri yapılıyor.
Ancak önce ZAMANIN RUHU ve KUŞAK anlaşılıyor mu?
Cami aklı ve ruhu ile yeni nesil arasında bağ kurabiliyor muyuz?
Anlıyor muyuz?
Ardından CAMİ ve KUŞAK hukukunu güçlendiriyor muyuz ?
Cami yeni nesillerin hayatında neye dokunuyor ?
Bir gencin vakit namazı dışında cami ile bağ kurabilmesi için ne yapıyoruz?
Cami sorumluluğu üstlenmiş olan kamu mensubunun cami topluluğunun cami çevresinde ki hayat ile ne kadar bağı var?
(Elbette çok iyiler var takdir ediyoruz)
Maalesef Camilerimiz önemli ölçüde hayatın dışına çıkmış durumda. Son dönemler DİB’nın Camilerimiz hayatın merkezine konumlandırma noktasında ciddi gayretleri var teşekkür ediyoruz ama yetmez.. 90 bin cami, 90 bin imam var.
Cami imamı bulunduğu cami çevresinde;
En emin, en adil, en ilgili en çok dinleyen, cami çevresinde ki bütün problemler iç içe anlayan, çözüm içinde muhtarlıkla, kanaat önderleriyle beraber hareket eden olduğunda, o cami çevresinde sosyal hayat bambaşka olacaktır.
İmam, bulunduğu bölgede; iyilik, doğruluk vede toplumsal meselelerde duyarlılık ve liderlik etmek değil midir ? Çok başarılı din görevlilerimiz elbette var hepsine saygı duyuyorum, teşekkür ediyorum.
İmam sosyal hizmet üretmeli. Psikoloji okumalı, sosyoloji okumalı, hukuk okumalı, pedagoji okumalı, aile psikolojisi okumalı. Cami’nin
olduğu mahallede her insana, her eve dokunmalı. Ahlak ve hukuk sahibi, estetik ve irfan sahibi olmalı.
Cami-sokak hukukunu güçlendirmek zorundayız.
Bugün, özellikle din üzerinden ülkemizin karşı karşıya kaldığı tartışmaların en temel sebebi caminin devletin kontrolünde olmasına rağmen ne garip camii sahada etkin değil,
Eğer cami ile sokağın vicdanını buluşturursak gündemimizde olan bir çok tartışmayı ortadan kaldırırız.
Özellikle camilerin hayatın dışına itilmesinin sonucunu gördük ki
Emperyalizmin ülkemize yönelik operasyonlarında FETÖ gibi Allah ile aldatan VATANSIZ YAPILARDA alan buluyor.
Cami:
Cemetmek
Bütünleştirmek
Birleştirmek
Kubbesinin altında hayatı okumak temelinde camiyi idrak ettiğimizde bu toplumda ki bir çok sosyal problemin çözülmesi daha kolay hala gelecektir.
Cami, bütün meselelerle ilgili olmak demektir. Ecdat şehirleri nasıl inşa etmiş ?
Hayatın merkezinde cami var.
Cami bütün hayata dokunmuş..
Din görevlilerimiz sadece vakit namazlarını kıldırmakla, namazlarda toplumun önünde olmakla mükellef değil,
Diyanet İşleri Başkanlığı salt bürokratik bir kurum olma riski taşıyor. Doğal olarak imamlar; şube başkanı, daire başkanı ve müftülükte şef gibi başlıklara sıkışıp kalma riski söz konusu. Camilerimizi merkeze koyarsak, ülkemize yönelik operasyonlar boşa düşer.
İsrail tarafından Gazze’de yapılan haksız katliamlara İkizdere ilçesinde tepkiler gösterildi.
Saadet Partisi Çankaya İlçe Başkanı Selim Kayadan, siyasete dair yaklaşımını ve İslami kavramların yanlış anlaşılmasına…
Çetinkaya, gençlerin Zafer Partisi’ne yönelmesinin temelinde milli bilinç ve Atatürkçü duruşun etkili olduğunu vurguladı:
Kayseri Mobilya Fuarı’nda düzenlenen buluşmada, Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdal Altun’un davetiyle gerçekleşen tören,…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rize programının ardından Trabzon'a hareketi esnasında, Sarayköy Tüneli içerisinde arıza yapan…
Vali İhsan Selim Baydaş başkanlığında, AFAD Acil Durum Yönetim Merkezi’nde gerçekleştirildi