Papa 14 Leo’nun Türkiye ziyareti, geçmişteki papaların ziyaretlerinden çok daha fazla tartışma yarattı.
Oysa önceki ziyaretlerde olduğu gibi gelip karşılansa, programını tamamlayıp uğurlansaydı, bugün bu kadar geniş bir yankı bulmayabilirdi.
Kamuoyunun asıl üzerinde durduğu soru ise şu: “Neden İznik? Neden 1700 yıldır yapılmasına izin verilmeyen bir ayine bu kez müsaade edildi?”
Bu tepkiyi anlamak için tarihin derinliklerine bakmak gerekiyor.
325 yılında, Doğu Roma ve Batı Roma’nın yanı sıra pek çok devlet tarafından tanınan Hristiyanlık, o dönem paramparça bir haldeydi. Yüzlerce farklı İncil dolaşıyor, inanç birliği yok, hatta Hristiyan toplulukların bir kısmı birbiriyle savaş halindeydi.
Bizans İmparatoru’nun çağrısıyla İznik’te toplanan konsil, günlerce süren tartışmalar sonunda yüzlerce İncil’i eleyerek yalnızca dört İncil’i kabul etti.
Ve bundan sonra birlik beraberlik içinde hareket edilecek anlaşmasına varıldı.
(Haclı Seferleri misali)
Bu, konsilin birinci ve en önemli kararlarından biriydi.
İkinci kritik karar ise Müslümanlar açısından daha hassas bir konuydu:
İsa Peygamber’in “Allah’ın oğlu” olduğu inancı, yani büyük Tanrı-küçük Tanrı-kutsal ruh üçlemesi, Hristiyanlığın resmi dogması haline getirildi.
İşte bu kararlar, ilerleyen yüzyıllarda Haçlı Seferleri dahil pek çok din temelli çatışmanın temelini oluşturdu.
Aradan iki yüzyıldan fazla bir zaman geçtikten sonra yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim nazil oldu ve ilgili ayetlerde,
Mü’minûn Suresi 91 Ayet “Allah çocuk edinmemiştir” hükmü açıkça bildirildi.
Mâide Suresi 46.”Ardından o peygamberlerin yolu üzere, kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik edici olarak Meryem oğlu Îsâ’yı gönderdik. Ona da içinde hidayet ve nur bulunan, kendinden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik edici, takvâ sahipleri için bir yol gösterici ve bir öğüt olarak İncil’i verdik”.
Kur’an’ın “İncil” diye bahsetmesi de indirilen tek bir İncil’i, yani hak olanı işaret eder.
Bu nedenle, Müslüman coğrafyasında bulunanan İznik te bu anlayışın yeniden gündem bulmasına tarih boyunca hiçbir Türk devleti izin vermedi. Osmanlı da buna müsaade etmedi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1925’lerde de toplumsal infiale yol açar endişesiyle yine izin verilmedi.
Peki bugün…
Neden izin verildi?
Ne değişti?
Hangi gerekçeyle bu karar alındı?
Sokakta, kahvelerde, sosyal medyada bu sorular fazlasıyla konuşuluyor.
Papa 14 Leo’nun Milli Kütüphane’de Peygamber Efendimizin Medine’ye hicret karşılamasını anlatan ilahinin, İslamı olmayan kıyafetli kadınlar tarafından seslendirilmesi de başka bir tartışma konusu oldu.
Tıpkı Trump’ın Ortadoğu ziyaretinde sembolik küreye el basma görüntülerine benzer şekilde, Milli Kütüphane’deki dev kürenin altında yapılan toplantı da semboller üzerinden yeni sorular doğurdu.
Kısacası, “Papa ne getirdi, ne götürdü?” sorusunun cevabı hâlâ net değil.
o Zaman bende bir kaç kelime ekleyeyim barı:
Bu ülkede yüzlerce kilisede Hristiyanlar pazar günü tatil içinde ibadet ediyor.
Yüzlerce havrada Museviler cumartesi günü tatil içinde ibadet ediyor.
Eğer gerçekten laik ve demokratik bir ülkede yaşıyorsak, milyonlarca Müslüman’ın da cuma günü tatil içinde ibadet etme hakkı artık gündeme gelmelidir.
Belki Papa’nın gelişi, biz Müslümanlara en azından bu tartışmayı hatırlatmış olur.
Belki de bu ziyaretten geriye kalacak tek kazanç bu our.
Saygılarımla.
Emin Kanbur / Vicdanın Ses
Kalkandere İlçe Milli Eğitim Müdürü ve eğitimci Aydın Mertayak ’ın kaleme aldığı “Düşünceden Kaleme: Fikirlerin…
Saadet Partisi lideri Arıkan, 11. Yargı Paketi’nin on binlerce adli hükümlünün tahliyesine kapı aralarken düşünce…
ADNAN ONAY Bir panele katılmak amacıyla Şırnak-Cizre’ye gelen Eski Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY)…
Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Alanbaşı köyünde bulunan esrarengiz bir hayvan iskeleti, bölgede merak ve endişe…
DEVA Partisi Rize İl Teşkilatı, Saadet Partisi Rize İl Başkanlığı’nın 8. Olağan İl Kongresi’nde yeniden…
Rize Yeşilay Şubesi Kadın Komisyonu Aralık ayı kitap tahlilini Juan Goytisolo’nun Saraybosna Günlüğü kitabı ile…