Makale/Adnan ONAY
“Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar mânasını namazdaki duanın…”
Ziya Gökalp’ın ‘VATAN’ adlı şiiri bu mısralarla başlar. Bu şiirden anlaşılabileceği gibi ülkenin Türkler için gerçek vatan olabilmesinin dinin Arapçadan arınmasıyla mümkün olabileceği düşüncesi oldukça eski. Cumhuriyet bu hedefle yola çıkar. Kur’an meali/tefsiri, Salih-i Buhari adlı hadis kitabının ‘Türkçe’ye çevrilmesi ve Türkçe ezan, hep bu hedefle ilgilidir.
Türkçecilik işi vaktiyle o kadar ileri gitmiştir ki, Atatürk de kısa bir süre Kemal olan ismini Türkçeye uygun hale getirmek için ‘Kamâl’ olarak değiştirmiş, sonrasında bundan vazgeçmiştir.
Öztükçeciliğin büyük hedefi; Türk Dünyası ile bütünleşmektir. Bu konuda asıl düşünce de, Rusya’daki Türkçülük ve yenileşme hareketinin öncülerinden olan büyük Kırım Tatar Türk’ü Gaspıralı İsmail’in “”Dilde, işte, fikirde birlik” sözleriyle ifade ettiği Türk topluluklarını aynı ülkü altında birleştirme düşüncesidir.
Bu büyük hedefin gerçekleşmesi için öncelikli olarak dini Arapça’dan ayrıştırmak da kaçınılmazdı. O nedenle, Cımhuriyetle birlikte dinin Türkçeleştirilmesi son derece önemli görülüyordu.
Cumhuriyetin ilk çeyreğinde bu konuda önemli adımlar atılsa da Demokrat Parti iktidarıyla birlikte tekrar başa dönüş başladı ve bugünlere gelindi.
Sonrasında da bu her iki farklı düşünce çerçevesinde tartışmalar, cepheleşmeler oluştu..
Laik cumhuriyet düşüncesini savunanlar (solcu-sağcı) topyekün olarak dinin Türkçeleştirilmesi blokunda yer aldılar. Bu kesime göre “din”anlaşılamadığı için insanlar din’le kandırılıyor, toplum cahilleşiyor, bu tabloyu görenler de din’den uzaklaşıyordu. Bu kesim dinden uzaklaşmayı Arapça’ya bağlıyor, dinin anlaşılamamasını dinden uzaklaşmanın nedeni görüyordu. Bugün de toplumda aynı kanaat hakim..
Oysa; gerçek hiç de iddia edildiği gibi değil..
DİN ANLAŞILINCA DİNDARLIK ARTAR MI ?
İnternetin günlük yaşamımıza girmesiyle birlikte bilgiye ulaşmak oldukça kolaylaştı ve insanlar, tabu olarak önlerine konulan her şeyi inceleme imkanına sahipler. Günümüzde, başta Kur’an ve hadisler olmak üzere islam kaynaklarının Türkçe çevirileri artık hepimizin elinin altında.
Dinin Türkçe olarak anlaşılmasının yaygınlaşması iddia edildiği gibi dine bağlılığı artırmıyor, bilakis Kur’an ve Hadis’lerde anlatılanlar din ve dini ritüeller hakkındaki kuşkuları artırıyor ve dinin kitleler üzerindeki büyüleyici etkilerini ortadan kaldırıyor. Bu durum cahilleri bünyesinde toplayan tarikatların da güçlenmesine yol açıyor. Bu tablo da okuyan kesimlerin dinden uzaklaşmasını kolaylaştırıyor.
ÇÖZÜM NE?
Ülkemizde bunca İmam Hatip, bunca ilahiyat, bunca Kur’an Kursu, devasa bir Diyanet Teşkilatı var olmasına rağmen dine ilgi azalıyorsa çözüm olarak ileri sürülecek ne olabilir?
“Çocuğum benden önce ölsün.” diyen bir annenin umutsuz duası ile, sadece bir saatlik banyoyu lüks…
Rize'de Sabri Gürses ve Hatice Gürses'in ilk çocukları olarak doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yıllarını…
Rize Adına Üzüldük: Rize’nin Sorunlarını Yüzüne Söyleyebilen Tek İsim Şaban Aziz Karamehmetoğlu Oldu
Rize Merkez Halatçılar Mahallesi’nin Duayen muhtarı Yunus Havuz’un eşi Mahiye Havuz, yaşamını yitirdi.
Rize Emniyet Müdürlüğü ekiplerince il genelinde yürütülen uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti operasyonlarında çok sayıda…