Yeşil çay, Camellia sinensis bitkisinin yapraklarının buharda pişirilmesi, tavada kızartılması ve kurutulmasıyla yapılan bir çay türüdür.
Dünyada üretimi yapılan çaylar, yeşil çay, oolong çay ve siyah çay olarak üç grup adı altında sınıflandırılır. Dünya çay tüketiminin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan yeşil çay, çay bitkisinin hasat edilen yaprakların kıvırma ile birlikte genellikle buhar uygulamasına maruz bırakılarak kurutulmasıyla üretilir. Özellikle Çin, Japonya ve diğer Asya ülkelerinde bolca tüketilen yeşil çayın popülaritesi, birçok bilimsel araştırmada insan sağlığı üzerinde faydalı etkileri olduğu bildirildiğinden her geçen gün daha da arttığı bilinir.
Yeşil çay, genel olarak içerdiği polifenoller ve oksidatasyona uğratılmadan üretildiğinden zengin okside olmamış bir kateşin kaynağı olması sayesinde sağlığa birçok faydası bulunur. Yeşil çayın faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Yeşil çay, epigallocatechin-3-gallate (EGCG) adı verilen bir kateşin kaynağıdır. Kateşinin bilinçsel fonksiyonlar üzerinde sakinleştirici ,rahatlatıcı bir etkisi mevcuttur.
Yeşil çay içeriğinde önemli bir miktarda kafein de bulunur. Yeşil çay içeriğindeki kafein miktarı çarpıntı, gerginlik gibi sorunlara yol alabilecek miktarda değildir. İdeal miktardaki kafeinin hafızayı, öğrenmeyi, performansı ve koordinasyonu geliştirdiği bilinmektedir. Yeşil çay ayrıca dopaminseviyelerini artıran ve kaygıyı azaltan L-theanine de içerir. L-theanine ayrıca alfa dalgalarının üretimini artırmaya yardımcı olur, bilişsel faaliyetleri güçlendirir.
Yeşil çayda bulunan polifenoller iltihabı azaltır. Bu durum vücudun kanserle savaşmasına yardımcı olur. Yeşil çayın içeriğinde bulunan kateşinler, vücudu oksidatif yıkımdan koruyan ve böylece kişiyi farklı kanser türlerinden koruyan güçlü antioksidanlardır.
Yapılan bazı bilimsel araştırmalarda yeşil çay içmenin meme kanseri riskini azaltmada etkili olduğu saptandı. Ayrıca yeşil çay içeriğinde mevcut olan polifenoller, PSA düzeylerini önemli derecede azaltmaktadır. Bu durum günde ortalama 3 fincan yeşil çay tüketen erkeklerde prostat kanseri riskini azaltmış olur. Araştırmalar; yeşil çayın prostat kanserini tetikleyen enzimleri baskıladığını ve apopitozis adı verilen programlı hücre ölümünü tetiklediğini ortaya koymuştur.
Ayrıca yeşil çayın en etkileyici faydalarından birinin yemek borusu kanseri riskini azalttığı düşünülmektedir. Araştırmacılar bir çalışmalarında çay polifenollerinin yüksek konsantrasyonlarının “yemek borusu ve akciğer dahil olmak üzere farklı organ bölgelerinde hayvan modellerinde kanserojen kaynaklı tümörlerin gelişmesine, ilerlemesine ve büyümesine karşı önleyici etkiler gösterdiğini saptamışlardır.
Düzenli olarak yeşil çay içmek nöroprotektif etkiler gösterir ve bu nedenle Alzheimer ve parkinson hastalığı riskini azaltır.
Araştırmalar düzenli yeşil çay tüketiminin göz rahatsızlıklarının etkili bir şekilde tedavi edilmesine yardımcı olduğunu göstermektedir. Yeşil çay içeriğindeki kateşinler, gözü oksidatif hasardan korumaya ve görme kaybını da önlemeye yardımcı olur.
2006 yılında yapılan büyük bir araştırma ,günde altı veya daha fazla bardak yeşil çay tüketenlerin, haftada birden az tüketenlere kıyasla,tip2 diyabet geliştirme olasılığının yüzde 33 daha düşük olduğunu gösterdi .
Bazı araştırmalara göre yeşil çay , termojenik özelliklerinden dolayı (kafeinin etkisinin ötesine geçen) metabolik hızı ve yağ yakımını artırabilir. Bundan dolayı yeşil çay tüketimi kilo vermeyi kolaylaştırır ve vücut yağ oranını düşürmüş olur. Yeşil çay zayıflamak isteyen kişilere önerilebilir. Çünkü bir fincan yeşil çay tüketimi sadece 2 kilokalori enerji içerir.
Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol, kardiyovasküler risk ile ilişkilendirilirken, yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) bir diğer adıyla iyi kolesterol kişiyi kalp hastalığına karşı koruyabilir. Bu etkinin kesin mekanizmaları bilinmemekle birlikte, yeşil çayın içeriğindeki etkenler, dengeli LDL ve HDL Kolestrol seviyelerinin sağlanmasına yardımcı olabilmektedir.
Parkinson hastalığı, hareketi ve ince motor kontrolünü etkileyen nörodejeneratif bir durumdur. Parkinson hastalığının kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Yeşil çaydaki polifenoller, sağlıklı hücrelerin hayatta kalmasını sağlarken nörotoksinlerinneden olduğu hücre hasarına karşı koruma sağlayabilir.
Yeşil çay kemiklerin sağlıklı ve güçlü olmasına yardımcı olabilir. Araştırmalar, yeşil çay tüketmenin kemiklerizayıflatan ve kırılmaya daha yatkın hale getiren bir durum olan osteoporozun tedavisine ve önlenmesine yardımcı olabileceğini göstermektedir. Nitekim çay yaprakları, osteoporozu yavaşlatan florür ve ayrıca flavonoidler ve fitoöstrojenler gibi faydalı bileşikler içerir. Flavonoidler ve fitoöstrojenler, kemik oluşumunu güçlendirebilen ve kemik dokusunun parçalanmasını önleyebilen bitki kimyasallarıdır .
2017 yılında yapılan bir çalışmada , düşük kemik kütlesi olan 171 postmenopozal kadın dört gruba ayrılmıştır. Çalışmanın sonuçları, yeşil çaydan elde edilen bileşikler verilen kadın grubunun kemik sağlıklarında kayda değer bir iyileşme yaşadığını göstermiştir.
Yeşil çayda bulunan kateşinler antibakteriyel etkilere sahiptir ve vücudu çeşitli enfeksiyonlardan korur. Kateşinlerin Streptococcus mutans’ın ağzımızdaki büyümesini engellemede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Yeşil çay tüketmek ağız kokusunu da azaltır. Ayrıca yeşil çay ile gargara yapılması dişlerin aşınma riskini azaltır.
Demleme yöntemi ile tüketilebilen yeşil çayı ılık olarak tüketmenin daha fazla yarar sağladığı bilinir. Zira kaynamış su yeşil çayda kateşinlerin etkinliğini azaltabilir.
Önce fincana yeşil çay yaprakları eklenir. Kaynamaya yakın alınan 1 fincan suya yaklaşık 1 çay kaşığı yaprak eklenir. Yeşil çayın yaklaşık 2- 3 dakika demlenmesi beklenmelidir. ( 5 dakikadan fazla demlenmemelidir) Demlenen çaydaki kateşinlerin tadı ve emilimini artırmak için çaya birkaç damla limon eklenebilir.
Günlük yeşil çay tüketimi günde 3 fincandan fazla olmamalıdır.
Çok fazla yeşil çay içmek kafein alımının artmasına neden olacağı için aşağıdaki yan etkilere neden olabilir.
Yeşil çayların bir kısmı hala elle toplanıyor ve elle toplanan çayların daha az acı olduğu ve daha keskin bir tada sahip olduğu düşünülür. İklim ve toprak gibi diğer faktörler de yeşil çayın lezzetini etkileyebilir.
Yeşil çay çeşitleri şu şekilde sıralanabilir:
Sencha: Sencha, Japonya’nın yeşil çayları arasında en popüler olanıdır. Sencha yaprakları önce buharda pişirilir ve sonra şekillendirilir.
Tencha
Matcha: Matcha , gölgede yetişen yeşil çay yapraklarından yapılır. Yapraklar daha yüksek klorofil içeriğine sahiptir ve bu durum da onları canlı yeşil bir renk haline getirir. Matcha tüketmek için yaprağın tamamı toz haline getirilir. Toz, kaynar su ile karıştırılır ve servis edilmeden önce hafifçe çırpılır. Tadı hafif ve tatlıdır.
Konacha
Shincha
Funmatsucha
Fukamushicha
Gyokuro
Kukicha
Bancha
Yeşil ve siyah çay arasındaki fark, üretim sürecinden kaynaklanmaktadır. Siyah çay, rengini ve aromasınıdönüştüren fermantasyona uğrar, oysa yeşil çay işlenmeden kalır ve rengini korur.
Kaynak: Memorial Tıbbi Yayın Kurulu
Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Beşiktaş ile deplasmanda oynadığımız maçtan puansız dönüyoruz.
CHP Artvin İl Başkanı Yusuf Orhan Atan, açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın günlük yaşamda hissettiği…
Yeşil-mavi forma altında 100 resmi maça çıkarak kulüp tarihine adını yazdıran Ibrahim Olawoyin, kulüp tarafından…
Saadet Partisi Rize İl Başkanı Av. Muhammet Kaçar, gençlerin artan gelecek kaygısı ile emeklilerin derinleşen…
Türkiye, Ortadoğu ülkeleriyle anılan bir islam ülkesi olsa da, Avrupa ülkeleri yaşam standartlarına sahip seküler…
Trabzon Emek Demokrasi Platformu, 2026 Yılı Bütçe Kanun Teklifi’ne karşı Trabzon Meydanı’nda protesto eylemi düzenledi.