Haber:İlyas GÜR
“AİHM kararları bağlayıcıdır ama her zaman mutlak hukuki değildir”
Av. Peçe, AİHM kararlarının Türkiye açısından uluslararası hukuk gereği uygulanması gereken nitelikte olduğunu belirtti ancak bu kararların her zaman tamamen hukuki temele dayanmadığını dile getirdi:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları elbette bağlayıcıdır. Ülkemizdeki mahkemelerin de bu kararlara uyması gerekir. Ancak AİHM’in verdiği kararların mutlak doğru ve mutlak hukuki olduğunu düşünmüyorum. Mahkeme, bazı konularda tamamen hukuki değil, siyasi yaklaşımlarla karar verebiliyor.”
“Demirtaş dosyasını özelde incelemedim ama terör dosyalarında siyasallık hissediliyor”
Peće, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarına ilişkin dosyaları ayrıntılı biçimde incelemediğini belirtmekle birlikte, genel çerçeveden değerlendirme yaptığını söyledi:
“Demirtaş ve Kavala dosyalarını özel olarak incelemedim. Ancak kamuoyuna yansıyan bilgilerden anladığım kadarıyla, AİHM bu tarz dosyalarda siyasi bir tutum takınabiliyor. Terör mevzu bahisse, kararların hukuki olmaktan ziyade siyasi olduğunu gözlemliyoruz.”
“Hukukun üstünlüğü elbette tartışılmaz ama tarafsızlık önemli”
Rize Baro Başkanı, hukukun üstünlüğünün her durumda korunması gerektiğini vurgularken, mahkemelerin tarafsızlık ilkesine riayet etmesi gerektiğinin altını çizdi:
“Anayasa, kanunlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararları elbette çiğnenmemelidir. Böyle bir şeyi savunmak mümkün değildir. Ancak mesele terör olunca, AİHM’in tarafsızlığını tam anlamıyla koruyamadığını düşünüyorum. Eğer karar gerçekten hukuki bir temele dayanıyorsa saygı duyarız; fakat siyasi yön ağır basıyorsa bu, hukuk güvenliği açısından ciddi bir problemdir.”
“Türkiye’nin terörle mücadelesi meşrudur”
Peşe, Türkiye’nin terörle mücadelesinin meşru bir hukuk zemini içinde yürütülmesi gerektiğini belirterek, “Devletin terörle mücadelesi meşrudur ve hukuk sınırları içinde yapılmalıdır. Ancak bu mücadeleye dair dışarıdan verilen her kararın da objektifliğini sorgulamak gerekir,” dedi.
