Toplumun farklı kesimlerinde biriken rahatsızlığın artık ortak bir tabloya dönüştüğünü vurgulayan Kaçar, “Bir yanda yarınını göremeyen gençler, diğer yanda ömrü boyunca çalışmasına rağmen geçinemeyen emekliler var. Bu manzara tesadüf değil; insanı merkeze almayan bir sistemin doğal sonucudur” dedi.
Gençlerin yurt dışına yönelme eğiliminin bireysel tercihlerle açıklanamayacağını ifade eden Kaçar, “Gençler sadece daha iyi şartlar aramıyor; adil bir düzen, saygı ve güven talep ediyor. Emeğin karşılık bulmadığı, liyakatin zedelendiği bir ortamda gençlerin umutla geleceğe bakması mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.
Emeklilerin yaşadığı ağır koşullara da dikkat çeken Kaçar, emekliliğin bugün birçok kişi için dinlenme dönemi olmaktan çıkıp hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü söyledi. “İleri yaşlarda çalışmak zorunda kalan, barınma ve temel ihtiyaçlarını karşılayamayan emeklilerden söz ediyoruz. Bu durum sosyal devlet iddiasıyla bağdaşmaz. Emekli, yük değil; bu ülkenin hafızası ve emeğidir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin imkânları olan bir ülke olduğunu vurgulayan Kaçar, asıl sorunun adil paylaşım ve doğru önceliklerde yaşandığını belirterek, “Genç emeğinin değersizleştirildiği, emeklinin görmezden gelindiği bir anlayış toplumsal huzuru kalıcı biçimde zedeler. Devlet, vatandaşına sırtını dönen değil, ona güven veren bir yapı olmak zorundadır” dedi.
Açıklamasının sonunda kalıcı çözümün geçici düzenlemelerde değil, köklü bir anlayış değişiminde olduğunu ifade eden Kaçar, “Gençlerin bu ülkede kalmak istediği, emeklilerin geleceğinden endişe duymadığı bir Türkiye mümkündür. Bunun yolu; adaleti, emeği ve insan onurunu esas alan bir düzeni kararlılıkla hayata geçirmekten geçmektedir” şeklinde konuştu.
