Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Abdülgani Bozkurt: “Türkiye’nin İstikameti Doğu’nun Yükselişiyle Şekillenecek”

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülgani Bozkurt, partisinin il divan toplantısında yaptığı konuşmada küresel dönüşüm sürecini ve Türkiye’nin bu süreçteki rolünü değerlendirdi.

Saadet Partisi Genel İdare

Haber: Semra SAKARYA

Bozkurt, dünya tarihinin 7 bin yıllık bir süreç olduğunu belirterek, son 500 yılda Batı’nın egemen olduğu bir dönemin yaşandığını ancak bu düzenin değişmekte olduğunu söyledi. “Bugün Gazze’den Ukrayna’ya, Çin’den Hindistan’a kadar dünya, büyük bir güç kaymasının sancılarını yaşıyor. Batı’nın egemenliği artık sona eriyor ve güç merkezi Doğu’ya kayıyor,” diyen Bozkurt, Türkiye’nin bu değişimdeki konumunu iyi değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekti.

“2028 ve 2033 Hedeflerine Odaklanmalıyız”

Küresel dönüşümün Türkiye için yeni fırsatlar sunduğunu belirten Bozkurt, “Ülkemizin 2028 ve 2033 hedeflerini doğru belirleyerek, bu hedefler doğrultusunda stratejik adımlar atması gerekiyor. Türkiye, Çin merkezli bir yeni dünya düzeninde yer alacak gibi görünüyor. Bu nedenle Suriye, Gazze ve diğer bölgesel gelişmelerden bağımsız bir şekilde hareket edemeyiz,” ifadelerini kullandı.

Suriye Üzerine Değerlendirmeler

Konuşmasında Suriye’deki duruma da değinen Bozkurt, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve Suriye Milli Ordusu gibi grupların bölgedeki etkisine dikkat çekti. HTŞ’nin 10 yıldır İdlib’de etkin olduğunu belirten Bozkurt, “Türkiye, HTŞ’nin fiili olarak yönettiği İdlib’de stratejik bir pozisyon almıştır. Ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar var. Suriye’deki gelişmelere aceleci değil, itidalli bir yaklaşımla yaklaşmalıyız,” dedi.

“Sosyal Medyadaki Rüzgâra Kapılmayalım”

Bozkurt, sosyal medyada oluşturulan algıların toplumsal heyecanı yönlendirdiğini ancak bu durumun sahadaki gerçeklerin doğru anlaşılmasını zorlaştırdığını ifade etti. “Suriye’deki rejim karşıtı halk hareketleri büyük bir heyecan yaratıyor. Ancak bu heyecanın bir kısmı propagandayla destekleniyor. Bu nedenle sosyal medyada yapılan paylaşımlarımızda daha dikkatli olmalıyız,” uyarısında bulundu.

Doğu’nun Yükselişi ve Türkiye’nin Rolü

Küresel güç kaymasının Türkiye için tarihi bir fırsat sunduğunu dile getiren Bozkurt, “Yeni dünya düzeninde, Doğu’nun yükselişi kaçınılmaz. Türkiye, bu yükselişte güçlü bir rol üstlenebilir. Ancak bunun için stratejik planlama ve vizyoner bir liderlikle hareket etmemiz gerekiyor,” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Bozkurt’un konuşması, küresel ve bölgesel gelişmelere dair yaptığı kapsamlı analizlerle dikkat çekti ve toplantıya katılanlar tarafından ilgiyle takip edildi.

“Doç. Dr. Abdülgani Bozkurt: Suriye’de Dengeyi Korumak ve Bölgesel Riskler”

Doç. Dr. Abdülgani Bozkurt, Suriye’deki son gelişmelerle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bozkurt, bölgede 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesiyle oluşan heyecanı anlamanın, insanları yok saymamak adına önemli olduğunu vurguladı. Suriye’de yeni yönetimle kurulacak ilişkiler ve oluşan fırsatların yanı sıra risklere de değinen Bozkurt, bölgenin hassasiyetle ele alınması gerektiğini belirtti.

“İsrail ve Bölgesel Dengeler”

Bozkurt, Türkiye’nin İsrail’le Suriye üzerinden de facto bir komşuluk ilişkisi kurduğunu belirterek, bu durumun bölgesel dengeler açısından önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti. Ancak, bu fırsatların dikkatle yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin, bölgede oluşabilecek PKK merkezli bir devlet yapılanmasının İsrail’e fayda sağlayacağını ve bu durumun ciddi bir risk oluşturduğunu belirtti.

“HTŞ ve Türkiye’nin Rolü”

Bozkurt, HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) ile Türkiye arasındaki dolaylı ilişkilerin dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi. HTŞ’nin Türkiye kontrolünden çıkması durumunda batılı aktörlerin etkisinin artabileceğini ifade eden Bozkurt, bunun İsrail lehine sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Bu noktada, Türkiye’nin bölgede güçlü bir stratejik duruş sergilemesinin önemine değindi.

“Milli Görüş’ün Perspektifi”

Suriye’deki gelişmelerin Milli Görüş hareketi açısından değerlendirilmesi gerektiğini belirten Bozkurt, “Milli Görüş, zalim bir rejimi desteklemez ve her zaman adaleti savunur,” dedi. Türkiye’de ve İran’da Milli Görüş iktidarının olmasının bölgedeki çatışmaları önleyebileceğini öne sürdü.

“Bölgenin Geleceği ve Riskler”

Bölgede büyük insan kayıplarının yaşandığını ve sahada pek çok kriz ve riskin bulunduğunu söyleyen Bozkurt, özellikle Türkiye’nin diplomasi ve askeri strateji konusunda çok dikkatli hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin Suriye’deki kazanımlarını kaybetmemesi gerektiğini belirterek, masada yapılacak hataların bölgesel dengelere zarar verebileceğini dile getirdi.

Bozkurt’un bu değerlendirmeleri, Suriye’deki durumun sadece askeri bir mesele değil, aynı zamanda insani ve politik bir sorumluluk olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor

Deneme Bonusu Veren Siteler