AKP niçin yeni anayasa yapamaz?

 

Yerel seçimlerden çıkan sonuç, iktidarın yaptıklarından milletin hoşnut olmadığı hatta rahatsız olduğunu ortaya koydu. İktidarın yaptıklarından bıkan milletimiz yine eskisi gibi “bu gitsin de kim gelirse gelsin” alt düşüncesi ile iktidarın karşısında hangi parti varsa ona oy vermiş ve siyasette bazı değişimlere sebep olmuştur. Mesela AKP Genel Başkanı’nın ana muhalefet partisi Genel Başkanı ile görüşmesine neden olmuştur. Yıllardır muhalefeti göz ardı eden iktidar yapısı, artık muhalefet partilerinden gelen seslere kulak verir gibi yapmaya başlamıştır.

Devlet ve kamu imkânlarını, medya gücünü kullanmasına rağmen iktidar partisi ve Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde istediklerini elde edememesinin sebebi ülkeyi bir darboğaza sokmasıydı. Emeklisinden memuruna, çiftçisinden fabrikasına üretim alanında olan vatandaşın emeğinin karşılığını alamamasıydı. Seçimde arazide gezerken özellikle emeklilerden gelen tepkiler, emeklileri görmezden gelen iktidara bir cevap geleceğini gösteriyordu. Kısaca iktidara kaybettiren, ülkenin iktidar eliyle getirildiği nokta idi. Eğitimden adalete, ekonomiden sağlığa her alanda kördüğüm haline gelen sorunlar bireysel ve toplumsal açıdan çıkmaza girmiş durumdaydı. İktidar kadroları ise halktan kopuk şekilde seçim süreçlerinde Gazze’de insanlık vahşetleri yaşanırken seçim kampanyalarında pavyon şarkıları ile pavyon oyunları sergiledi. Sonuç tabii ki millet ile bu kadar dalga geçen bir kadronun kaybı olacaktı.

İktidar partisi AKP’nin ve Cumhur İttifakı mensuplarının seçim sonuçlarını doğru okumadığını görüyoruz. Milletimizin en büyük tepkisi ekonomi alanındaki kriz iken insanlarımızın sorunu “yeni anayasa”ymış gibi davranıyorlar. İnsanlarımız barınmadan beslenmeye en temel ihtiyaçlar konusunda yoksunluk içinde iken ve adaletsiz gelir dağılımının mağduru iken bayramlarda ıstakoz yiyen vekilleri ve milyon dolarlık saatlerden birini çıkarıp diğerini takan vekilleri ile milletimize yeni gündem dayatmaya çalışıyor: “Yeni anayasa yapma”.

En baştan söyleyelim; AKP, bin yıldır dünyaya adaletle hükmedilmiş bu topraklarda yeni bir anayasa yapamaz. Çünkü yeni bir anayasa kapasitesi yoktur. İktidara geldiğinden beri ortaya koyduğu siyasi ve adalete dair tutumlar, davranışlar AKP’nin yeni bir anayasa yapamayacağını ortaya koydu. AK Parti kadroları, ülkemizin geleceğini şekillendirecek yeni bir anayasayı yapacak kabiliyetten, derinlikten uzaktır.

AKP yeni bir anayasa yapamaz; yapsaydı ilk iktidara geldiği dönem yapardı. 2002 seçimleri sonucu, ülkemizde seçim D’Hondt sistemi olması ve yüzde 10 ülke barajı olması sebebiyle yüzde 34,3 oy oranına sahip AKP, TBMM’nin üyelik sayısının yaklaşık yüzde 66’sını temsil etmiştir. Bu şu anlama gelmekteydi: 2002 genel seçimlerinde verilen oyların yüzde 46,33’ü Meclis’te temsil edilememiştir. Yani milletimizin Meclis’te temsilinde büyük bir adaletsizlik demektir. AKP ve kurmayları, bu adaletsizliği o zaman düzeltme imkânına sahip iken bu konu hakkında çalışma yapmamışlar, sadece gelecek seçimlerde daha fazla nasıl kendimize alan açarız diye çalışmışlardır. Milletimizin temsili noktasında büyük adaletsizliğe imza atan zihniyet tabii ki, yeni bir anayasa yapamaz.

Şimdi de başlıklar halinde iktidar niçin yeni anayasa yapamaz listeleyeceğiz:

– AKP iktidara gelir gelmez Kemal Derviş’ten kalma faizci kapitalist ekonomik modelini uygulamaya devam etti. Üretim ekonomisi, adil ekonomik sistem yerine faizci kapitalist modeli uygulayanlar yeni anayasa yapamazlar. Uyguladıkları ekonomik model, hayatın diğer alanında da nasıl bir bakış açısı ile davranacaklarını ortaya koymuştur. Yani Batı’dan devşirme ve tercüme çözümlere milletimizi mahkûm etmek.

– Dış politika, Amerika’nın yörüngesinden çıkmayacağını “Irak tezkeresi” ile ilan etti. Erbakan Hocamızın “Yedi ceddiniz alnını secdeden kaldırmasa Irak’ta tek damla kanın hesabını veremezsiniz” demesine rağmen Irak işgalinde, Amerika askerine 4.999 sorti yaptırmaya müsaade ederek Amerika’nın çizdiği sınırlar içinde dış politikada hareket edeceklerini gösterdiler.

– Müslüman ülkelerin bir araya gelerek kurdukları, Türkiye’nin başkanlığını yaptığı D-8’leri, hazır olan projelerini hayata geçirmek yerine ülkemizi AKP iktidarı, Avrupa’nın kapısında enerjisini harcattı. D-8’lerin aidatını bile vermekten erinen AKP iktidarı, Avrupa Birliği’ne ülkemizi dâhil edebilmek için “Avrupa Birliği Bakanlığı” kurdu. Sonuç Avrupa Birliği’ne girebilmek için zinayı bile suç olmaktan çıkaran iktidarın eli bomboş kaldı. Şimdilerde ne bakanlık kaldı ne de Avrupa Birliği güzellemeleri! Elimizde kalan, durmadan Avrupa Birliği ile fonlanan sivil toplum kuruluşları, Avrupa’ya uyumlu olacağız diye aile yapımızı bozan kanunlar…

– Libya meselesinde ortaya koyduğu tutum sebebiyle de AKP, yeni bir anayasa yapamaz. Önce “Ne işimiz var Libya’da” demişlerdi; sonra da NATO’ya merkez üs olarak İzmir’i kullandırtmışlardı.

– Arap Baharı denilen öncesi ve sonrası ile iktidarın ortaya koyduğu başarısız icraatlar…

– Adaletsizliğin her alana sinmiş olması. Rabia Naz olayı, Şenyaşar ailesinin başına gelenler ve bunun gibi onlarca hakkı “hukuk” diye gasbedilen adaletsizlikler. En son örneği 2019 seçimlerinde Malatya Pütürge’de Saadet Partisi müşahitleri, kanunları savundukları için AKP belediye başkan adayının akrabaları tarafından katledilmişti. Geçtiğimiz hafta bu davadan hüküm giyen katil, Cumhurbaşkanı’nın imzası ile serbest bırakıldı. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayan, işine gelen hukuk kararlarını uygulayan, işine gelmeyenlerini uygulamayan zihniyete sahip kişiler kesinlikle yeni bir anayasa yapamaz.

– Emeklisini 10 bin lira gibi komik bir maaşa mahkûm edip küresel ve büyük şirketlerin vergi borçlarını silenler milletin menfaatine ne yapabilir ki?

– Ülkemizin en önemli özelliği genç nüfusa sahip olmasıydı. (Artık “di’li geçmişe” ait bir özellik) Bu genç nüfusun istihdam edilmesi ülkemizin en önemli sorunlarının başında geliyor. AKP iktidarı önceki dönemde üretim yapan fabrikaları özelleştirmek suretiyle bunun yerine hiçbir yeni fabrika açmayarak genç nüfusta işsizlik sorununu artırmıştır. Üstüne üstlük mülakatlar ile de emek veren gençlerin emeklerini yandaş, candaş, bankamatik çalışanlara peşkeş çekmiştir. Mülakat meselesi baştan sona adaletsizlikler ile dolu.

– İktidarın yirmi iki yıllık iktidarı sürecinde ülkede en fazla artan hayatın her alanında “şiddet” olmuştur. Sadece trafikte bir saat geçirdiğinizde yaşadıklarınız şiddeti gözlemlemek için yeter. Ülkemizde artan şiddetin temelinde iktidarın ve paydaşlarının milletimizi kutuplaştırmak için kullandığı dil ve yaptıkları yatmaktadır.

Ve iktidarın niçin yeni bir anayasa yapamayacağının göstergesi 7 Ekim 2023’ten beri ortaya koyduğu politikalardır. En son “Filistin İçin Bin Genç”in tutuklanması ile kendisini iyice ortaya koymuştur. İktidar katile lojistik destek verenlere karşı adaleti uygulamak yerine “soykırıma destek olmayın” diyen gençleri tutuklayarak tarihe kara leke olarak geçecek bir iş yapmıştır. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail vatandaşlarının girişini yasaklarken Osmanlı’nın torunlarına ne oluyor ki, katile petrol ve yakıt sağlayanların hâlâ bu topraklarda iş yapmasına göz yumuyorlar? Ve bu yanlışa karşı duranları tutukluyorlar?

Ve son olarak katil İsrail ile ticareti “Katliam ayrı, ticaret ayrı” diyerek savunan AKP, sahip olduğu zihniyet sebebiyle ülkemizde “yeni bir anayasa” yapamaz.

Bunlar gibi birçok olay ve sebepler ortaya koyabiliriz. En temelinde Erbakan Hocamızın “Çanakkale’de kapıdan kovduklarımız, AK Parti vasıtasıyla bacadan girdiler” diyerek, durumu özetlemiştir.