Nöbetçi Eczaneler
Makale/Haber: Adnan ONAY
Mehmet Şimşek; “Ocak ayında aylık enflasyon geçici etkiler kaynaklı yükselerek yüzde 6,7 gerçekleşirken, yıllık enflasyon yüzde 64,9 oldu.
Ocak ayında büyük oranda enflasyona yansıyan bu etkilerin enflasyonun ana eğilimini etkilemesini beklemiyoruz.
Şubat’tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikamızla uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz.
Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir.” demiş.
Bu iş Nebati’nin gözlerinin ışıldamasına döndü. Aylardır rakamlar veriliyor, “enflasyon düşme eğilimine girdi-giriyor” deniyor ancak her şeye zam üstüne zam bindiriliyor. Marketler her ay yüzde 20-30 arası fiyat artıyor. Emeklilerin çoğunluğu açlık sınırının altında maaş alıyor, işsizlik azalmıyor, birçok işte verilen işle, verilen ücret denk olmadığı için bu işleri yapmak yabancılara kalıyor. Devletin bütçe açığı geçen yıla göre dört kat artmış, (2024 bütçe açığı 2 trilyon 655 milyar TL , 2023 yılının bütçe açığı 659 milyar) paramız pul olmuş, bu duruma rağmen halk nasıl iyimserliğini korusun?
“Allah, beterinden korusun” demenin ötesinde ekonomiyi düzene koyacak bir çözüm yolu yok mu?
Bu kadar ekonomistimiz var, neden bunlarla objektif, her kesimi kapsayan bir komisyon oluşturulmaz, istikrarlı bir çözüm yolu ortaya çıkarılmaz?
Umutlarla gelip, yakınmalarla gidenlere ekonomiyi teslim etmek bir çözüm mü?
Evet, kimse bu büyük fotoğrafı görmek istemiyor. Ülkede birkaç milyon para kazanmış ve hala kazanmakta olanlar var. Bunların sosyal hayat yaşantıları üzerinden ülkede her şeyin güllük gülistanlık olduğunu iddia edebilirsiniz ama (onlar yaşam standartlarını düşürmek istemeseler de) onların da çoğunluğunun varlıkları azalıyor, hazırdan yiyorlar. Onlar dahil ülkenin ekonomik gidişatından şikayet etmeyen yok.
Neyi örnek gösterirseniz gösterin hiçbir iyi gösterge ekonominin vehametini örtmeye yetmiyor. İpin ucunu iyice kaçırmadan,toplamak gerek…