Nöbetçi Eczaneler
Haber:Dilek ONAY CAN
Başkan Deniz acıklamasında;
“Tüm canlıların hakları olduğunu belirterek:” En temel hak yaşam hakkıdır, varlığını sürdürme hakkıdır. Bu nedenle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününü tüm canlıların hakları olduğu gerçeğini kabul ederek kutlamalıyız.
2025 yılına İnsanların ve tüm canlıların yaşam hakları ile ilgili daha çok artan sorunlarla gireceğiz. Sorunlar çözüleceğine her sene giderek daha çok artmaktadır, İnsanların ve tüm canlıların hakları bilinçli tercihlerle yok edilmektedir. Kadın cinayetleri artarak sürmekte, Çocuklara yönelik şiddet,taciz ve cinayetler devam ediyor, hayvanlar kitlesel bir kırımla karşı karşıya bırakılmakta, İstanbul Sözleşmesinden çıkılarak kadınlar çok hedefe getirilmekte, Anayasa mahkemesinin kararları uygulanmamakta, söz söyleme, hakkına arama konularında her geçen gün daha çok baskılarla karşılaşılmakta, belediyelere kayyumlar atanmakta, seçilmiş kişilerin milletvekili olma hakları elinden alınmakta, en ufak eleştiriye bile tahammül gösterilmemekte, insanlar yaptıkları eleştiriler karşılığında bir daha yapmamak koşuluyla denetimli serbestlik adı altında yıllarca sürecek şekilde kontrol altına alınmakta ülke yarı açık cezaevine dönüştürülmüş durumda” dedi
Bugün artık sadece konunun insan hakları olmadıgını ifade eden Saltuk Deniz:”Artık tüm canlılar için Yaşam hakkıdır.Yeni tanımlar gerekmektedir.
İnsan hakları. Tüm canlılar için Yaşam hakkı. Ve her ikisinin de varlığını sürdürebilmesi için Yaşam alanlarının yağma edilmesine son verilmesi.
Artık mücadelenin yeni tanımı ;Yaşam alanlarının yağma edilmesine karşı olmak.
Dünyadaki yaşamı en çok tehdit eden tür olan İnsanlar olarak da asıl görevimizin Dünyadaki yaşamın, tüm canlılar için, tüm yaşam formları için adaletli, eşit ve sürdürülebilir olmasını sağlamak olduğunu asla unutmamamız gerekmektedir” dedi
Birleşmiş Millet tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabul edilerek yayınlandığı gün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü olarak kabul edilmekte ve kutlandıgı ı belirten Deniz:”
Toplam 30 Madde olan bu bildirgede Dünya devletleri;
“İnsan haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu,”
“İnsan haklarının hukukun egemenliğiyle korunmasının önemli olduğunu, “
“Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. (madde 1)”
“Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.(madde 3)”
“Herkesin düşünce ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır; “(madde 19)
Olduğunu attıkları imzaları ile kabul etmişlerdir.
Fakat buna rağmen 76 yıldır dünyanın her yerinde düşünce ve ifade özgürlüğü, kişi güvenliği, kadınlara ve çocuklara taciz, şiddetin devam etmesi konularında ki sorunlar devam etmektedir.
Doğanın ve çevrenin talan edilmesi ve yağma edilmesi giderek artan bir şekilde devam etmektedir.
İnsan türü dışındaki canlıların yaşam alanları sürekli olarak daraltılmakta ve yok edilmekte, türleri yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmaktadır.
Her şeyden önemlisi insanların geleceğe karşı umutları yok edilmeye devam edilmektedir.
Ne yazık ki Ülkemizin de insan hakları karnesi her geçen yıl daha da kötüye gitmektedir.
Yargı bağımsızlığının yargıç güvenliğinin olmadığı yerde İnsan Haklarından bahsetmek olmak.
Düşünce ve İfade özgürlüğü, kişi hak ve özgürlüğü, çalışma hak ve özgürlüğü , kadınlara şiddetin devam ettiği-ettirildiği , çocuk tacizlerinin ve çocuk evliliklerinin devam ettiği – ettirildiği yerlerde insan haklarından bahsetmek olmaz.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde de belirtildiği gibi
İnsan hakları Hukukun egemenliğiyle korunmadığı yerde İnsan haklarından bahsetmek olmaz.
Sonuç ;
İnsanların hak ve özgürlüklerinin korunduğu, tüm canlıların yaşam haklarının sağlandığı ve türlerini devam ettirdiği bir dünyayı ve ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz”dedi