Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dervişoğlu: “Milletimin hesabını, devletimden soruyorum”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu,grup toplantısında konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı

 

Eskiden bayramlarda küçüklerin büyükleri ziyaret ettiğini bugün ise büyüklerin küçükleri mahpushanelerde ziyaret ettiğini belirten Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Bayramın 4. Gününde Silivri’deydim. Yaşılar, dedeler, büyükanneler, babalar ve anneler çocuklarını ziyaret etmek için cezaevi kapısındaydı. Bu vesileyle, hukuksuz biçimde tutulan, saray bürokrasisinin şantaj siyasetinin mağduru olan tüm vatandaşlarımıza bir kere daha selamlarımı yolluyorum. Onlara özgürlük diliyorum. Tüm Türkiye için yürüttüğümüz hürriyet mücadelesini asla bırakmayacağımız sözünü bu kürsünden tekrarlıyorum. Bu istibdat yıkılacak. Hem de öyle bir yıkılacak ki, ona kulluk edenler dahi şükredecekler. Ondan halen medet umanlar dahi kurtulduk diyecekler. Her tarafıyla çürümüş, her tarafından irin akan bu başıbozuklar düzenini, bu eşkıya ahlakını hep birlikte vatanımızdan söküp atacağız!” dedi.

İKTİDARIN, TÜRK MİLLETİ İLE GİDEREMEDİĞİ BİR DERDİ VAR”

“İktidarın bu Kurban Bayramı’nda, esnafa ve işverene müjdesi; destek, kredi yahut borç ertelemesi değil şahıs ve şirket hesaplarına koyulan blokeler olmuştur.” diyen Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Yüzlerce esnaf ve serbest çalışan vatandaşımız, bayrama parasız pulsuz girmiştir. Sarayın telef ettiği milyarlarca doları telafi etmek için, üç kuruş hasılat yapmak için zaten can çekişen ekonomi kayıt dışına yönlendirilmektedir. Bu iktidar kayıtsızdır, bu iktidarın Türkiye diye bir derdi yoktur. Ama Türkiye ile, Türk milleti ile gideremediği bir derdi vardır” değerlendirmesini yaptı.

DEVLET, HIZ TABELASIYLA MAYIN GİBİ TUZAK KOYAR MI?”

Trafik cezası tartışmalarına değinen Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Vatandaşın parasıyla yaptığı yolu, ona misli bedellerle kullandıran iktidar aklı, Hazine’de açtığı gediklere yama yapmak için milletimize ceza yağdırmaktadır. Maliye hasılat elde etmek için ceza kesmektedir. Devlet, vatandaşına tuzak kuran duruma düşürülmüştür. Vatandaş, kurallara saygı duymaya değil, fahiş cezalarla korkuya alıştırılmaktadır. Böyle düzen olur mu? Böyle ceza olur mu? Sınırlardan mayınları temizleyen devlet, yolundan geçen vatandaşına, hız tabelasıyla mayın gibi tuzak koyar mı? Bu serzenişe karşı, Avrupa’daki trafik cezaları örnek gösterilecekse; ben de Avrupa’daki refahı, gelir seviyesini ve demokrasi standartlarını örnek gösteriyorum. Sen vatandaşına her konuda bunları verdin de cezalarda Avrupa standardı mı kaldı? Karşı olduğumuz trafik kontrolleri ve yerinde kesilmiş cezalar değildir. Kazaları önlemek amacıyla yapılan uygulamalar yerine, bütçe açığını finanse etmek için vatandaşa kurulan tuzaklardır” ifadesini kullandı.

TÜRKİYE’DE İKTİDAR, SUÇU TEŞVİK ETMEKTEDİR”

Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Tek adam Türkiye’sinde eğer insana karşı suç işliyorsanız, bunun neredeyse bir cezası yoktur. Birine mi saldırdın, beraat. Bir kadını mı taciz ettin, şartlı tahliye. Birini mi yaraladın, alt sınırdan denetimli serbestlik. Nitekim sözde infaz, özde af ile bugün izlediğimiz de budur. İktidar, kendine karşı her itiraza, düşman hukuku uygularken; vatanına, vatandaşına ve Türk devletine karşı suçlarda ‘İşime yarayan nedir?’ ilkesine yaslanmaktadır. apo’yla kucaklaşabilmeleri bundandır. Domuz bağcıları Meclise taşımaları bundandır. Cumhuriyet düşmanlarına kahraman muamelesi yapabilmeleri bundandır. Emniyet teşkilatımızın canı pahasına yakalayıp kanun önüne çıkardığı, suçu meslek haline getirmiş hırsızlar, dolandırıcılar, çeteler ya topuzu çoktan kaçmış adalet terazisince salıverilmektedir ya da suçu teşvik eden bu düzen sayesinde affedilmektedir. Evet, Türkiye’de bu iktidar, suçu teşvik etmektedir. Yatırımcıyı, girişimciyi, genci, kadını değil; suçluyu, suça teşvik etmektedir. Girişimcisini, üreticisini değil, teröristi korumaktadır ve onunla iş birliği etmektedir. Çünkü Türkiye, devleti için insanı önceleyen bir akılla ve ahlakla değil, iktidarı için devleti önceleyen bir akıl ile yönetilmektedir!” şeklinde konuştu.

23 YILIN EN BÜYÜK HASARI”

Bugün Türkiye’de bir güvenlik sorunundan önce, bir güven sorunu olduğunu savunan Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Bireysel, toplumsal ve kurumsal bir güven krizi vardır. Hasta doktora, veli öğretmene güvenmemektedir. İşçiye, ustaya, memura, esnafa güvenilmemektedir.

Aldığımız ekmeğin gramına, yediğimiz sebzenin ilacına güvenmiyoruz. Sokakta yürüdüğümüz kaldırıma güvenmiyoruz. İçtiğimiz suyun temizliğine güvenmiyoruz. Kaldığımız otele, çalıştığımız madene güvenmiyoruz. Sosyal güvenlik sisteminin, sağlık sisteminin bizi koruyacağına güvenmiyoruz. İşimize, maaşımıza güvenmiyor, güvenemiyoruz. Medyaya, siyaset kurumuna güvenmiyoruz. Çünkü biz birbirimize güvenemeyecek hale getirildik. Ortada bir kayıp halka var. Kocaman büyük bir kayıp halka var. Bu güven mekanizmasını sağlayacak, suçu değil, düzeni teşvik edecek bir devletten yoksunuz. 23 yıllık bu köhne zihinler ittifakı bizi bu devletten yoksun bıraktı. 23 yılın en büyük hasarı budur” dedi.

İYİ PARTİ’NİN YÖNETİM ANLAYIŞI BUDUR”

İktidarın “Yeni Türkiye” tanımına değinen Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Türksüz Türkiye, düzensiz devlet. Türkiye’de artık devlete de güvenmiyoruz. Onun kanunlarına, mahkemelerine, denetim mekanizmalarına güvenmiyoruz. İşte bu yüzden ciddi bir güvensizlik krizi yaşıyoruz. Bu emniyet kuvvetlerinin meselesi değildir. Devlet aklının ortadan kaldırılmasının bir sonucudur. Bu ortak akıl ve ortak ahlakla çözülecek bir meseledir. Türk milletini bütün olarak görebilecek bir yönetimle, Cumhuriyet idaresini bilen ve onu esas alan bir iktidarla çözülecek bir meseledir. İşte İYİ Parti’nin yönetim anlayışı budur. Biz, millete olan düşmanlığını, güvenlik hamasetiyle kılıflayanlardan değiliz. İnsan devletine güvenecek, devlet de insanına güvenecek diyenleriz. Biz Türk vatandaşlığını, bu dünya toprağında en üst mertebe bilenleriz. Biz Türk’ün ve onun Cumhuriyetinin güvencesiyiz!” ifadesini kullandı.

ERDOĞAN SANA SORUYORUM: BU NASIL BİR İHANETTİR?”

14 aydır düğmesine basılan ihanet planını anlattığını hatırlatan Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Her değeri şahsi hesaplarına alet ederler, buna şaşırmıyoruz, itiraz ediyoruz diyorum. Bunlar için, bayrak, vatan, din, Kur’an; iktidarda kalmak için masaya koyamayacakları bir kutsal yoktur diyorum. Susmayacağız, itiraz edeceğiz diyorum. Dilinden yüce İslam’ı düşürmeyen bu zevat için Gazze’de akan kanın, yapılacak bir ticaret karşısında pul kadar değeri yoktur. İşte bugün bile hem de Filistin’e yardım götüren teknelerin engellendiği bir süreçte, Mersin limanından kalkan Vela isimli bir gemi, İsrail’e silah yapımında kullanmak üzere çelik götürüyor. Bu nasıl bir ihanet, nasıl bir samimiyetsizliktir? Buna verebileceğiniz bir cevap var mı ey Erdoğan sana soruyorum” dedi.

TÜRK MİLLETİNİN YENİ BİR KİMLİĞE DEĞİL YENİ BİR İKTİDARA İHTİYACI VAR”

Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu şöyle devam etti: “Diğer taraftan, üzerine haciz koyduklarını zannettikleri Türk Milliyetçiliğinin üzerinde tepinenler; siz, tarihin üzerinize yüklediği gerçek sorumluluğun farkında mısınız? Yeni anayasa, yeni milli kimlik, yeni seçim kanunu lazımmış öyle mi? Kiminle? pkk ile. Kiminle? Suriye’de ebeliğine soyundukları yeni-terör devleti ile. Büyük devlet olacakmışız. Devleti o kadar küçülttünüz ki, onu da kendinize benzettiniz. Zengin olacakmışız. Milleti öyle bir soydunuz ki, sizden gayrı kimsenin zenginliğine kaynak kalmadı. Yeni anayasa lazımmış. Eskisine uymadıkları için, yenisi lazım diyorlar. İçeriğinin yüzde seksenini değiştirdikleri anayasa yetmiyor. Sebep? Erdoğan’a ömür boyu başkanlık lazım. Başkanlık için destek lazım. Bir tarafta Bahçeli, bir tarafta İmralı canisi lazım. Bunun için de diyor ki sarayın şer ittifakı, bize yeni bir kimlik lazım. Biz, ‘Türk milletinin yeni bir kimliğe değil, yeni bir iktidara ihtiyacı var’ diye haykırıyoruz. Türkiye’nin yeni bir iktidara ihtiyacı vardır ama bazılarınınsa şahsiyete ihtiyacı var, karaktere ihtiyacı var, onura, şerefe, haysiyete ihtiyacı var. Ne oldu size böyle? Tekeden süt mü sağdınız? Balda tuz mu buldunuz? Suda ateş mi yaktınız? Fikirleriniz mi değişti, yoksa aldığınız emirler mi? Bu sorunun cevabını Türk milletine vermek zorundasınız!”

DEVLET, TEMEL AMAÇ VE GÖREVLERİNİ NEDEN YERİNE GETİREMİYOR?”

Anayasa’nın, “Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” şeklindeki Devletin Temel Amaç ve Görevleri başlıklı 5. maddesini okuyan Genel BaşkanMüsavat Dervişoğlu, “İşte İYİ Parti Genel Başkanı olarak bu maddeyi, Türk devletini, Türk milleti adına yönetme yetkisi almış iktidara soruyorum. Erdoğan’a soruyorum. Bakanlarına, kurullarına, danışmanlarına soruyorum: Devlet, temel amaç ve görevlerini niçin yerine getirememektedir? Devlet bu temel görevlerini yerine getirememekteyse, kısaca vatandaşına karşı acz içerisindeyse bu aczin sebebi nedir? Hangi vatandaşımız huzurlu ve mutludur? Hangi insanımız, hangi gencimiz, çocuğumuz, kadınımız maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gereken şartlara sahiptir? 23 yıldır iktidardasınız. Sosyal devlet ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayan hangi engelleri kaldırdınız?” diye sordu.

SİZİ, TÜRK MİLLETİNE REFAH, HUZUR VE MUTLULUK TEMİN ETMEK GÖREVİNDEN GERİ KOYAN NEDİR?”

Bugüne nasıl gelindiğini anlatabilmek için bu maddeyi paylaştığını dile getiren Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Çünkü devletin ne hale, nasıl geldiğini anlayamazsak, yeni anayasaya gerekçe oluşturan meseleyi de anlayamayız demektir. Vatandaşına karşı, hiçbir temel görevini yerine getirmeyen bir iktidara karşı, Anayasa’yı, anayasanın amentüsü olan hak ve hürriyetlerimizi savunuyorum. Bunlar iktidar ve mensuplarına tanınmış ayrıcalıklar değil, Türk milletinin, Türk devletinden alacağı olan lütuf diye dağıtılamayacak, anayasal haklarıdır. Memleketin kaynaklarının yüzde 80’i yüzde 5’in elindedir. Nerededir ekonomik adalet? Adaletsizliği ortaya çıkartan, Anayasa’daki Türk tanımı mıdır? Bugün okul çağındaki 500 bin çocuğumuz, okula gitmemektedir. Bunun sebebi, Atatürk ilkeleri midir? Bugün 5 milyon ev genci vardır. Ne işi vardır ne iş aramaktadır ne de okumaktadır. Bunun sebebi, üniter yapımız mıdır? Bugün kanser hastası vatandaşa bir yıl sonraya tahlil günü verilmektedir. Bunun sebebi, ‘devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü’ cümlesi midir? Bugün insanımız evsizdir, yoksuldur, evlenememektedir, çocuk sahibi olamamaktadır. Bunun sebebi, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi dilinin Türkçe’ olması mıdır? Sizi, Türk milletine refah, huzur ve mutluluk temin etmek görevinden geri koyan nedir? Ben söyleyeyim, niyettir ve fıtrattır. Niyet başka olduğu içindir ki, akıbet başkadır. Fıtrat bozuk olduğu için, Türkiye bu haldedir. Vatandaş açım dedikçe, iktidarın yeni anayasa demesi bundandır. Vatandaş umut ararken, iktidarın apo diye sayıklaması bundandır. Vatandaş, adalet ararken, teröristleri affetmeleri bundandır.” şeklinde konuştu.

TERÖRİSTİ İTTİFAK ORTAĞI YAPAN BİR İKTİDAR VAR”

Türkiye’nin pkk teröründen 50 bin şehidi olduğuna işaret ederek terör örgütünün 11 Haziran 1990 tarihinde gerçekleştirdiği Çevrimli katliamını hatırlatan Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Çevrimli Katliamı şehitlerini devlet ricalinde hatırlayansa kalmadı. Onların katillerini affeden, kendi vatandaşını ise cezalandıran bir iktidar var. Teröristi ittifak ortağı yapan bir iktidar var. Terörsüz Türkiye! Burada ne şehit edebiyatı yapıyorum ne de kan hesabı yapıyorum. Ben milletimin hesabını, devletten soruyorum! Bu sadece bir milliyetçilik meselesi değildir. Bu şehit edebiyatı değildir.Şehit edebiyatı, analar ağlamasın diye milletin anasını ağlatanların laf cambazlığıdır. Bizim meselemiz, vatandaş olmak, vatandaş kalmak meselesidir. Türk olmak, Türk kalmak meselesidir. Eşitliğimiz buradadır, devletimiz bunun içindir. Bu devletin milli misakı budur. Bu 1923’te, 100 yıl sonrasının hesabını yaparak, bu vatanı, etnik ve mezhepsel yıkımlardan korumak için emperyalizmin tüm riyakarlığına, hesapçılığına, işbirlikçiliğine ve onların her devirde bulacak işbirlikçilerine karşı Türk’ün medeniyet kalesini yükselten Mustafa Kemal Atatürk’ün meselesidir. O yüzden bu tüm meselelerden öte bir vatan ve namus meselesidir” değerlendirmesini yaptı.

BU SUÇ, SİZİN AFFETTİKLERİNİZ GİBİ AFFEDİLMEYECEK”

“Bugün pkk’nın şehit ettiği evlatlarımızın, şahadet sebebini unutan bir devlet var” diyen Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, “Üzgünüm, kimse kusura bakmasın. Bugün devlet ve iktidar ayrımı çoktan ortadan kalkmıştır. Buna sebep olan saray, onun gölgesindeki parti, şirazesi kaymış ortakları ve bunun maşası olanlar, bu kararların uygulayıcıları da bunun suçlusudurlar. Bu suçun parçası olanlar bilsinler; bu suç, sizin affettikleriniz gibi affedilmeyecek, cezasız bıraktıklarınız gibi cezasız bırakılmayacaktır. Türk milleti başına ne gelirse gelsin, harekete geçmesi ne kadar sürerse sürsün milli birliğini yeniden kurar, milli kimliğini yeniden tesis eder. Türk milletinin bu gürültülü sessizliğini biz duyuyoruz. Kulağı işitemeyecek kadar Türklüğe uzak olanlarsa hiçbir zaman duymayacaklar. Görmeyecek ve anlamayacaklar. Bizse tarihin bu en büyük işaret kulesini hep yanar tutacağız. Cumhuriyet’in ve onurlu yaşamanın ateşini harlayacağız. O ateş düşmanları yakacak” dedi.