Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eşsiz doğa,Fırtına Vadisi Tehdit Altında

Karadeniz’in incisi Rize’de yer alan ve dünyanın ekolojik açıdan en değerli alanlarından biri olarak gösterilen Fırtına Vadisi, artan çevresel tehditler nedeniyle alarm veriyor. Avrupa’nın korunması gereken en önemli 100 orman alanı arasında yer alan vadi, sahip olduğu benzersiz biyolojik çeşitlilik ve kültürel mirasa rağmen plansız yapılaşma, kontrolsüz turizm ve altyapı yetersizlikleriyle karşı karşıya

Karadeniz’in incisi  Rize’de yer alan ve dünyanın ekolojik açıdan

Uzman raporlarına göre Fırtına Vadisi, 661 bitki türüne ev sahipliği yapıyor ve bunların 54’ü dünyada yalnızca bu bölgede bulunan endemik türlerden oluşuyor. Türkiye’nin 122 önemli bitki alanından biri olan vadi, Kaçkar Dağları Milli Parkı sınırları içinde yer alırken, WWF gibi uluslararası kuruluşların da koruma listelerinde bulunuyor. Rododendronların (orman gülleri) 3 bin metreye kadar çıkabildiği ender bölgelerden biri olan Fırtına Vadisi, aynı zamanda nesli tehlike altındaki birçok canlı için hayati bir yaşam alanı niteliği taşıyor.

Ancak hazırlanan “Fırtına Havzası Tahribat Raporu”, vadideki doğal dengenin ciddi biçimde bozulduğunu ortaya koyuyor. Özellikle Ardeşen–Çamlıhemşin hattı ve Ayder Yaylası çevresinde artan betonarme yapılar, yöre mimarisiyle uyumsuz bungalovlar ve dere yataklarına kadar inen yapılaşma dikkat çekiyor. Altyapı eksiklikleri nedeniyle kanalizasyon atıkları ve kimyasal maddelerin dereye karıştığı, bunun da içme suyu kaynaklarını tehdit ettiği belirtiliyor.

Raporda ayrıca plansız yol çalışmaları, taş ocakları ve sahil dolgularının vadinin hassas topoğrafyasına zarar verdiği, su kaynaklarını kuruttuğu ve yaban hayatını olumsuz etkilediği vurgulanıyor. Özellikle kırmızı benekli alabalık gibi temiz suya bağımlı türlerin bu durumdan büyük zarar gördüğü ifade ediliyor. Artan ziyaretçi sayısıyla birlikte çöp, trafik ve hava kirliliği sorunları da büyürken, yaz aylarında Ayder, Zilkale ve Palovit Şelalesi gibi noktalarda yoğunluk kritik seviyelere ulaşıyor.

Tüm bu tehditlerin yanı sıra, maden ruhsatları da vadinin geleceği açısından büyük endişe yaratıyor. Rize genelinde arazilerin büyük bölümünün maden ruhsatlarına açılmış olması ve Fırtına Vadisi gibi çok sayıda koruma statüsüne sahip alanların dahi bu baskıdan muaf olmaması, çevre örgütlerinin tepkisini çekiyor.

Bu tablo karşısında 19 Mart 2024’te kurulan “Fırtına Vadisi Yok Olmasın Platformu”, vadinin korunması için sivil bir mücadele başlattı. Farklı köylerden çevreye duyarlı 24 kişinin öncülüğünde kurulan platform, sit derecelerinin düşürülerek bakir alanların imara açılması riskine karşı harekete geçti. Platform; bilimsel veriler ışığında, yerel halkın geleneksel yaşam biçimini gözeten, doğayla uyumlu tarım, hayvancılık ve ekoturizm modellerini savunuyor.

Platform yetkilileri, amaçlarının yalnızca doğayı korumak değil, aynı zamanda Fırtına Vadisi’ni insan ve doğanın uyum içinde yaşayabildiği örnek bir modele dönüştürmek olduğunu vurguluyor. Yerel üreticilerle iş birliği içinde geliştirilen dayanışma modelleriyle hem bölge ekonomisine katkı sağlanması hem de koruma çalışmalarına kaynak oluşturulması hedefleniyor.

Uzmanlar ve çevre savunucuları, Fırtına Vadisi’nde yaşananların yalnızca bölgesel bir sorun olmadığını, Türkiye’deki pek çok doğal alan için de önemli dersler içerdiğini belirtiyor. Vadinin geleceğinin, sürdürülebilir planlama, etkin denetim ve toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluk almasıyla mümkün olabileceği vurgulanıyor.

Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri