Nöbetçi Eczaneler
Haber: Dilek ONAY CAN
Rize’de çayın sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda bölgenin kaderini belirleyen stratejik bir değer olduğunu vurgulayan Alkan, “Ben göçmen bir ailenin ferdiyim. Eşimden kalma bir çaylığım dışında hiçbir şahsi mülküm yok ama bu topraklarda ekmek yedik, hayat kurduk. Babam bu topraklara çay sayesinde geldi. Çay olmasaydı belki burada doğmayacak, büyümeyecektim” dedi.
“Tereyağı 1500 TL, Çay 600 TL… Bu Terslik Değil Mi?”
Alkan, Türkiye’de tüketim alışkanlıkları ile çayın fiyatı arasında ciddi bir dengesizlik olduğunu belirterek, “Bir evde ayda 3 kilo tereyağı tüketiliyor ve bu 1500 TL’ye mal oluyor. Ama kimse 3 kilo çay tüketmiyor, ortalama 1-1,5 kilo tüketiliyor. Çayın kilosu ise ortalama 200 TL. Oysa çay bu bölgeye has bir ürün; değerinin daha fazla olması gerek” diye konuştu.
“Kuru Çayın Kilogramı En Az 500 Lira Olmalı”
Çayın üretiminden pazarlanmasına kadar birçok aşamada sorunlar yaşandığını dile getiren Alkan, çözümün parçalı değil, bütüncül bir yaklaşımla mümkün olacağını ifade etti. “Çay sadece alım fiyatıyla değil, nakliye, işleme, kalite ve pazarlama boyutlarıyla birlikte düşünülmeli. Bugün çayın kuru kilogram fiyatı en az 500 lira olmalı ya da yaş çay 50 TL bandına çıkarılmalı” dedi.
“ÇAYKUR İyi Yönetilmiyor”
Alkan, ÇAYKUR’un mevcut yapısının 21. yüzyılın gerekliliklerine uygun olmadığını savunarak, “Genel müdürümüz samimi bir insan ama ÇAYKUR iyi yönetilmiyor. Siyasi müdahaleler, sendikal bölünmüşlükler, kurumu verimsiz hale getiriyor. ÇAYKUR’un çay alımı ve pazarlaması ayrılmalı; profesyonel, şeffaf ve denetlenebilir bir yapıya kavuşturulmalı” şeklinde konuştu.
“Çay Kanunu Hazırlıkları Gizli Yapıldı”
Geçmişte gündeme gelen Çay Kanunu tasarısına da değinen Alkan, sürece dahil edilmediklerini ve hazırlıkların kapalı kapılar ardında yapıldığını belirtti. “Kanun hazırlanmış, bize soran olmamış. İmzalamadığım bir metin için sorumluluk yüklenmek zorunda kaldım. Bu süreçte Rizeli’ye ihanet edenlerle açıkça hesaplaştım” dedi.
“Çayda Herkesin Ortak Akla Katkı Sunması Gerek”
Alkan, çayın stratejik bir ürün olduğunu ve sadece iktidar değil, tüm siyasi partilerin, üreticilerin ve sivil toplumun ortak bir masada çözüm üretmesi gerektiğini ifade etti. “Siyasi partiler arasında bir çay komisyonu kurulmalı, herkes görüşünü sunmalı. Farklı teklifler yüzde 90 oranında aynı şeyi söylüyor zaten. Ayrışmanın anlamı yok” diye konuştu.
“Gençler Doldursun, Çaylıklar Beklemesin”
Çay toplama ve nakliye süreçlerinde yaşanan aksamalara da değinen Alkan, “Geçen haftalarda çay alım yerlerinde çay 3 gün bekledi. Oysa 2 ay önce AK Parti İl Başkanımız bir öneri sunmuştu: Gençler para karşılığı bu işleri yapsın. O gün ayağa kalkanlar bugün ne yapıyor?” ifadelerini kullandı.
Alkan, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaş çay fiyatlarına her yıl verdiği desteği hatırlatarak, “Çaya her yıl otomatik zam yapılmalı. Çayın değerini bulması hepimizin sorumluluğudur” dedi.