Adnan ONAY
Bu belki de bir ilk..
Kitap Fuarlarını oldum olası takip ederim. Belki de ilk kez böyle bir olaya şahit oldum..
‘Rize Kitap Fuarı’nı linçe çevirdiler!
Bir yanda Belediye Başkanı Rahmi Metin’i topun ağzına koyanlar, diğer tarafta Akparti’li olduğu bilinen bir yazarı, popülist tarihçiyi yerin dibine batıranlar.
İşin ilginç yanı Ak Partili Anapalı’yı cumhuriyet, Atatürk düşmanı ilan edenler Ak Partili Belediye Başkanı Rahmi Metin’i de savunur görünüyorlar. Bu tür savunuları yapanların bir kısmı fuardan siyaset üretmeye çalışanlar ve onların destekçileri, Ak Partiye hiç oy vermemiş olanlar, diğerleri de oyunun farkına varmayan kimi Ak Partililer..
Peki işin aslı nedir?
İşin aslı şu;
“ne kadar iktidar yanlısı, hatta Atatürk düşmanı varsa onları devletin parasıyla fuara davet edip, siyasetleri üzerinden fuarı propaganda aracı olarak kullandılar” demek için fırsat bekleyenler Anapalı’yı “Atatürk düşmanı” diye dillerine dolayıp, fuarı eleştiri odağına yerleştirmek istediler.
Tabloyu gören tertip komitesi de Anapalı’nın gelip konferans vermesiyle birilerinin fuara gölge düşüreceğini hesap ederek daveti iptal etti.
Bana kalırsa yapılması gereken; Bu durumda Anapalı’nın davetinin iptal edilmesi değil, durumun şahsa izahı ile konferansının iptal edilmesi, sadece kitaplarının imzasıyla yetinilmesi olmalıydı.
Neticede kitaplar piyasada satılan kitaplar ve dileyen satın alıp imzalattırırdı.
Gelinen noktada kirli kurgu amacına ulaşmış gözüküyor..
Belediye Başkanı Rahmi Metin, “Ak Parti karşıtları istemedi diye Ak Partili bir yazarın fuara katılmasını engelledi” görüntüsüyle Belediye Başkanı Rahmi Metin, Ak Parti’li bazı çevrelerce eleştiri yağmuruna tutuluyor. Oysa; anladığım kadarıyla iptal nedeni Anapalı’nın düşüncesiyle ilgili değil, fuarın üzerine gölge düşürmek isteyenlerin amaçlarına ulaşmasını engellemekti.
Yanlış veya doğru karar ama işin özü bu..
Kitap fuarını tertip eden komitenin oturup da kimin ne söylediğini, kitaplarında ne yazdığını takip edecek hali yok. Anapalı, birçok televizyonda tarih dokulu program yapan ve fuara davet edilen diğer bazı kişiler gibi bilhassa muhafazakar kitle tarafından ilgiyle takip edilen bir isim. Fuar komitesi de buna istinaden şahsı davet etmiş ancak sonrasında sorun yaşanacağını düşünerek iptal cihetine gitmiş..
Belirttiğim gibi davetin iptali yerine sadece konferansı iptal edip, imzayla durumu geçiştirmek daha doğru olurdu.
Hatta bana kalsa, konferansı da iptal ettirmez ancak Artvinli hemşehrimiz Sinan Meydan’ı da fuara davet eder, bir konferans da ona verdirirdim. Fuarların amaç ve hedeflerinden biri de farklı düşünceleri okuyucuyla buluşturmaktır.
Ancak, şunu da belirtmek gerek ki Anapalı’yı Atatürk düşmanı göstererek daveti iptal ettirenlere imkan verilse kitap fuarına çağrılan birçok kişiye değil konferans verdirmek, onları Rize’ye bile sokmazlardı!
Fuarın geneli üzerinde bir değerlendirme yapmak istemem. Kültüre önem vermek benim için her zaman önemlidir. Demek ki kültürel hizmet ilimiz için önemli görülmüş!
İlimize 30 yıl her şeyiyle hizmet etmiş olan televizyonumuz Kaçkar TV’ye ve basın çalışanlarına, yerel medyaya yönetici ve siyasetçilerimizin ne derece destek verdiklerini biliyorum! Hatta bu destekler biz medya mensupları için göz yaşartıcı!
Bu vesileyle bir hatıramızı anlatayım;
kitap fuarının onur konuğu olup açılış kurdelesini kesen eski TBMM Başkanı hemşehrimiz İsmail Kahraman’a gidip, bize RTÜK ve diğer bazı kurumlar tarafından verilen milyonlara varan haksız cezalar için yardım talep ettiğimizde Kahraman, bize şöyle cevap vermişti;
“Böyle şey olur mu, Fransa’da, birçok ülkede yerel Radyo TV’lere değil ceza kesmek, yayınları devam etsin diye onlara yüklü miktarda yardımlar yapıyorlar. Nasıl olur böyle şey!”
Sonrasında ne mi oldu?
Sadece ziyarette çektirdiğimiz fotoğraf hatıra kaldı.!
Şimdi şehrimin yöneticilerinin kültür hizmeti adı altında kitap fuarı için genel bütçeden harcadığı miktarı duyunca anladım ki meğer bizlerin ve yerel basının ilimize hiçbir kültürel katkısı yokmuş! O nedenle dönüp bizlere hiç bakmamışlar..!