Rize Uluslararası Öğrenci Derneği, Şuurlu Öğretmenler Derneği, Anadolu Gençlik Derneği ve Din Görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER) iş birliğiyle düzenlenen “Bağımlılıkla Mücadele” konulu seminer, İsmail Kahraman Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Programın moderatörlüğünü Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Yılmaz üstlenirken, seminere konuşmacı olarak Prof. Dr. Ali Kumaş, Doç. Dr. Yasin Yıldız ve Emniyet Müdürü Eğitmeni Coşkun Yılmaz katıldı.
Programda söz alan Emniyet Müdürü Eğitmeni Coşkun Yılmaz, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yaptığını belirterek, madde bağımlılığının diğer bağımlılık türlerinden çok daha ağır sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti. Yılmaz, “Madde bağımlılığı, yakalanan maddelerin suç teşkil etmesi nedeniyle çocuklarımızın adli siciline işliyor ve bu durum ömür boyu karşılarına çıkabiliyor. Üstelik bazı maddeler tek dozda dahi bağımlılık yapabiliyor” dedi.
Uyuşturucuyla mücadelenin yalnızca kolluk kuvvetlerinin operasyonlarıyla çözülemeyeceğini vurgulayan Yılmaz, bunun toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizdi. “Her gün yakalamalar, tutuklamalar oluyor ama sorun bitmiyor. Burada anne-babalara çok önemli görevler düşüyor” diyen Yılmaz, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü “En İyi Narkotik Polisi: Anne” projesine dikkat çekti.
Annelerin çocukların günlük davranışlarındaki en küçük değişikliği dahi fark edebilecek en önemli kişiler olduğunu ifade eden Yılmaz, erken müdahalenin hayati önem taşıdığını belirtti. “Çocuk madde kullanımına doğru ilk adımı attığında zamanında fark edilip müdahale edilirse geri çekmek mümkündür. Ancak süreç ilerledikçe bunu başarmak çok daha zor hale geliyor” diye konuştu.
“Bağımlılık, Aklı, Nesli ve Malı Tehdit Ediyor”
Seminerde konuşan Prof. Dr. Ali Kumaş, bağımlılık meselesini İslam hukukundaki “zaruriyat-ı hamse” (korunması zorunlu beş esas) çerçevesinde ele aldı. Kumaş, din, can, akıl, nesil ve malın korunmasının temel esaslar olduğunu belirterek, bağımlılıkların özellikle aklı, nesli ve malı doğrudan tehdit ettiğine dikkat çekti.
Uyuşturucu ve alkol bağımlılığının aklı, kumar ve şans oyunlarının malı, gayrimeşru ilişkilerin ise nesli tahrip ettiğini vurgulayan Kumaş, İslam’ın bu alanlarda çok net yasaklar koyarak insanı ve toplumu korumayı hedeflediğini ifade etti. “Yaratan Allah, yarattığını en iyi bilendir” vurgusu yapan Kumaş, modern toplumların bugün mücadele etmekte zorlandığı birçok sorunun, asırlar önce ilahi ölçülerle sınırlandığını söyledi.
“Ceza Yoksa Mücadele Zor”
Bağımlılıkla mücadelede hukuki yaptırımların önemine de değinen Prof. Dr. Kumaş, yalnızca uyuşturucuya odaklanan bir yaklaşımın yetersiz kalacağını belirterek, kumar, şans oyunları ve diğer bağımlılık türlerinin de ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Mevcut cezaların caydırıcılığının tartışmalı olduğunu dile getiren Kumaş, “Ceza tek başına çözüm değildir ama hiçbir yaptırımın olmadığı yerde mücadelenin başarılı olması da mümkün değildir” dedi.
“İrade, Manevi Eğitimle Güçlenir”
Bağımlılıkla mücadelede iradenin güçlendirilmesinin hayati olduğunu vurgulayan Kumaş, bunun yolunun da insanın ruh ve mana dünyasını beslemekten geçtiğini söyledi. İbadetlerin, bireyin iradesini güçlendiren en önemli unsur olduğunu belirten Kumaş, Kur’an-ı Kerim’de içki ve kumarın insanı Allah’ı anmaktan ve ibadetten alıkoyduğuna dikkat çekildiğini hatırlattı.
“Ortam Çok Önemli, Camiler Cazibe Merkezi Olmalı”
Seminerde öne çıkan bir diğer başlık ise gençler için doğru ortamların oluşturulması oldu. Prof. Dr. Kumaş, Peygamber Efendimizin Medine’ye hicretinin ardından ilk iş olarak mescit inşa etmesini örnek göstererek, camilerin gençleri bir araya getiren cazibe merkezleri haline getirilmesi gerektiğini ifade etti. “Bu milletin kurtuluşu camileri merkeze almakla mümkündür” diyen Kumaş, bağımlılıkla mücadelenin sadece bireysel değil, toplumsal bir seferberlik gerektirdiğini vurguladı. Programın sonunda panelistlere çeşitli hediyeler takdim edildi


