ADNAN ONAY
Sizler, uydurma projelerle devleti soyan, kalemi çıkarlarına ayarlı ahlaksızların söylediklerine bakmayın. Rize Havalimanı’ndan uçuşlarda da, Ovit yolu bağlantılarının bitirilmeyişinde de, İyidere lojistiğe Erzurum’dan demiryolu indirilmemesine de tek engel, Ulaştırma Bakanlığı’nı uzun süredir ellerinde tutan Trabzon lobisidir, onların siyasal uzantılarıdır..
Şunu kabul etmeliyiz: Trabzon her şeyiyle Rize’nin hiçbir zaman boy ölçüşemeyeceği bir büyük kent. O nedenle iktidarlar, siyasal çıkarları nedeniyle bölgede Trabzon’u her daim önde tutarlar.
Sanmayınız ki Trabzonlu buna rağmen iktidardan çok memnun! Durumun hiç de öyle olmadığını yerel seçim gösterdi..!
Trabzon denince bundan sadece şehir merkezini anlamamalıyız. Trabzon’un ilçeleri neredeyse Rize ölçeğinde ve o nedenle bu ilçelerde yaşayayanlar (haklı olarak) yapılanları az bulurlar..
Bu kısa değerlendirmeden sonra havalimanı konusuna gelirsek:
Hatırlanacağı gibi Rize-Artvin Havalimanı’mızın yapımı gündeme geldiğinde, Trabzon’daki ağırlıklı görüş, Rize ile Trabzon Havalimanı arasındaki mesafenin az olması nedeniyle bunun gereksiz olduğuydu. Ne yazık ki o günlerde Rize’de de böyle düşünenler vardı. Onlara göre de Rize’ye yapılacak havalimanı devlet kaynaklarını boşa harcamak, büyük bir israftı.
Halbuki, Trabzon lobisinin Rize’ye havalimanı yapılmasına engel olmasının ana nedeni mesafeyi yakın bulmaları değil, Trabzon’un başta turizm olmak üzere elindeki bazı imkânlarının Rize’ye kaymasıydı.
Trabzon’daki yerleşik düşünce, Trabzon’un merkez, çevre illerin ise bir ilçe olduğu şeklindedir. Bu düşünce nedeniyle Trabzon lobisi, bölgedeki etkisi yüksek bütün yatırımların Trabzon’da yapılmasını zaruri görür.
Konuyu bu çerçevede ele alırsak:
Eğer, Rize-Artvin Havalimanı yapılmamış olsaydı, Trabzon çoktan ikinci bir havalimanına kavuşmuş olacaktı. Çünkü bölgedeki yolcu yoğunluğu bunu gerekli kılacaktı. Bu, aynı zamanda iktidar için de istenen bir şeydi. Zira, Trabzon aynı zamanda bölge siyasetini belirleyen ana faktörlerden, ana göstergelerden biridir. Trabzon’da yüksek oy alan bir siyasi parti, bölgenin siyasal gücünü de elinde tutmuş olur. Bunu sağlayacak en önemli şey de orada yapılacak mega yatırımlardır. Bu mega yatırımlardan biri de havalimanıdır. Trabzon’a ikinci bir havalimanı yapılması, iktidarın siyasal hesapları içinde önemli bir yer tutuyordu.
İşte, Rize’ye havalimanı yapılmış olması, Trabzon’a ikinci bir havalimanı yapılmasını zora soktu ancak imkânsız hâle getirmedi. Trabzon’daki yolcu sayısının yüksek olması, buraya ikinci bir havalimanı yapılmasını mantıklı hâle sokar ve bu yöndeki engeller ortadan kalkmış olur.
Bu nedenle; Rize’nin yolcuları Trabzon’a kaydırılarak bu havalimanının yoğunluğunun düşmesinin önüne geçiliyor.
Bunu sağlamanın en kestirme yolu olarak da Rize’den kalkacak uçak sayını, yer ve zamanı olabildiğince kısmak, bilet fiyatlarının Trabzon’dan yüksek hale gelmesinin önünü açmaktan geçer. Yapılan budur…!
Gerçekler ortadadır..
Eğer Rize-Artvin yolcusu Trabzon’u tercih etmek zorunda kalıyorsa bunun iki nedeni vardır: Ya gidilecek istikamette yeterli sayıda, uygun zamanlı uçak seferleri yoktur ya da Trabzon uçak biletleri Rize’den çok daha ucuzdur.
Uzağa gitmeye gerek yok. Kendimden örnek vereyim:
THY’nın Kasım ayı için başlattığı kampanyadan yararlanmak için ailece Rize’den İstanbul’a uçmayı planladık. Kampanya başlar başlamaz (uçuş azlığından) Rize-İstanbul biletleri bitti ve fiyatlar birden üç kat yükseldi. Oysa kampanya fiyatlarından satış, Trabzon-İstanbul seferlerinde ertesi gün sonuna kadar sürdü. Hâliyle biz de biletlerimizi Trabzon’dan uçmak üzere almak zorunda kaldık..
Çeşitli rakam oyunlarıyla bu tabloyu çarpıtmaya gerek yok..
İnanın böyle bir şeyi bir Trabzonlu, Trabzon için yapsa, yani Trabzon’un çıkarlarına darbe vursa onu Trabzon’a sokmazlar.!
Eğer, amaç gerçekleri ortaya çıkarmaksa bunun en basit bir yöntemi var: Trabzon’dan uçanların doğum yerlerini, ikametleriyle ilgili istatistiklerini kamuoyuna sunsunlar. Bakın bakalım ne kadar Rize-Artvin doğumlu, Rize-Artvin ikametli kişi Trabzon’dan uçmuş!
Üç kuruşluk çıkar hesabına Rize’nin hakkını çiğnemek, gerçekleri hileli karşılaştırmalar ve sübjektif rakamlarla gizlemek bu ile ihanet değilse, nedir ?
