Categories: TARİH

ŞAPKA OLAYLARINDA HAMİDEYE GEMİSİ RİZE’Yİ BOMBALADI MI

ADNAN ONAY

Bir çok kişinin diline doladığı bir söz var..

“Atma Hamidiye atma. Şapka da giyeceğuk, vergi de vereceğuk, askere de gideceğuk.”

 

Bu sözlere göre, güya şapka takmak , askere gitmek ve vergi vermek istemeyen Rizeliler Devlete isyan etmiş, bunun üzerine Atatürk Hamidiye Kruvazörünü Rize’ye göndermiş ve gemi Rize’yi top ateşine tutmuş. Bunun üzerine Rizeliler de Hamidiye Topçularına seslenerek; “atma Hamidiye atma, şapka da giyeceğuk, vergi de vereceğuk, askere de gideceğuk” sözleriyle aman dileyip isyanı sonlandırmış ve teslim olmuşlar..!

 

Bu uydurulmuş hikaye nedeniyle kimileri zaman zaman Rizelileri bazı yönlerden aşağılamaya kalkarak, Rizelilerin Cumhuriyet düşmanı ve zoru görünce korkan kişiler olduklarını iddia ederler..

 

Peki bu iddialar doğru mu?

 

Bir kere olaylar şapka kanununun umumi hale getirildiği 25 Kasım 1925 tarihinden bir gün sonra, bu kanuna tepki olarak ortaya çıkmış ve sadece Rize’nin Potomya(Güneysu) beldesinde yaşanmıştır. Rize’nin başka hiçbir yerinde benzer bir şey yaşanmamıştır.

 

Tutanaklarda yer alan ifadelere göre, şapka takmaya karşı çıkan bir gurup Potamyalı vatandaş toplanarak Rize’ye gitmek ve Valiyle görüşüp, ondan bu kanunun bir süre daha askıya alınmasını istemeyi amaçlamışlardır.

Bu amaçla toplanan kişiler Potomya’daki jandarma karakolunda bulunan askerler olaylara karışmasın diye de onların silahlarını alıp silahlarını bir odaya, kendilerini de bir başka odaya kapatmışlardır. Oraya, kimse girmedin diye de yanlarına nöbetçi dikmişlerdir.

 

Valiliğe gitmeye kalkan ve 150 civarında olduğu belirtilen kişiler Adacami’ye kadar yürüdükten sonra bu düşüncelerinden vazgeçip, geri dönmüş, bu esnada jandarmalara da silahlarını teslim ederek serbest bırakmışlardır. Olaylarda ne bir silah patlamış, ne bir kimseye bir şey olmuş, ne de devlet güçlerinin olaylara herhangi bir müdahalesi söz konusu olmuştur. Şapka kanununun kaldırılmasını veya ertelenmesini isteyenler aynı günde toplanıp, dağılmıştır.

 

Potamya’da şapka kanunu nedeniyle halkı organize edenler, ( bir çatışma çıkmasını önleme amacıyla) jandarmaların silahını alıp, kendilerini de bir odaya kapatınca yargılama yapanlara büyük bir fırsat sunmuş oldular..

 

Olaylar nedeniyle gözaltına alınıp, yargılananlar ; “Dini siyasete alet etmek, Rize vilayetini basmak ve cumhuriyet idaresini ilga etmek maksadıyla silahlı isyan” suçuyla suçlandılar. Oysa, o yıllarda köylülerinin çoğunun silahının olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, olaylara katılan bazı kişilerin yanında silahının olduğu doğrudur. Ancak olaylarda belirttiğim gibi ne bir silah patlamış, ne valiliğe gidilmiş, ne de cumhuriyete başkaldırı söz konusu olmuştur..

 

Olaylar, şapka takmayı zorunlu kılan kanuna tepkiden kaynaklanmıştır. Eğer, şapka kanununun uygulanması için halka bir geçiş süresi tanınsaydı, bu olaylar yaşanmayabilirdi.

 

Şapka giyip, başka dinden olanlara benzemekle dinden çıkılacağını düşünenler sadece dinlerini korumak adına bu olaylarda bulunmuşlardır.

 

ATMA HAMİDİYE, ATMA

 

Rize’deki şapka olayları nedeniyle çeşitli kurgular üretilen bir konu Rize’nin Hamidiye Kruvazörü tarafından topa tutulduğu, bombalandığı konusudur. Kimileri bunun tümüyle yalan olduğunu iddia ederken, kimileri de (Cumhuriyete isyan ettikleri için) Rize’nin Hamidiye Topçu Gemisi tarafından üç gün, üç gece bombalandığını, sonunda isyancıların, aman dileyip teslim olduklarını öne sürmüştür.

 

İşin gerçeği her iki iddia da yanlıştır..

 

Hamidiye gemisinin Rize’yi bombaladığı iddiaları doğrudur.

 

Ancak,

 

Bombalama olayı, şapka olaylarının vuku bulduğu anda olmamıştır.

 

“Hamideye topçusunun Rize’ye gelişi yaşanan olaylardan üç gün sonra, 29 Kasım 1925 tarihidir.

Bu tarihe kadar olaylara karışanların bir kısmı teslim olmuş, ancak olaylara karıştığı öne sürülen birçok kişi teslim olmak yerine, saklanmayı tercih etmiştir.. 29 Kasım’da Rize’ye ulaşmış olan gemi “ 15 pare selamlama atışı yaptı. 2 Aralık tarihinde bu defa Taşlıdere (Askoroz deresi) açıklarına gelerek top atışı yaptı.. Saklanmaktan ve kaçmaktan vazgeçen isyancılar da daha fazla direnmeyip hükümet kuvvetlerine teslim oldular..”(Ankara İstiklal Mahkemesi Rize Duruşmaları. S.35)

 

Konuyla ilgili yazılmış olan bir başka kitapta da benzer ifadeler vardır..

 

“Hamidiye kruvazörü, 29 Kasım

1925 Pazar günü Rize’ye gelmiştir. Vali Hurşit Bey,15 ziyaret için gemiye çıkmış ve halkı selamlamak için 15 pare top atışı yapılmıştır. Aynı gün, Vali’nin gemiden ayrılışının ardından Hamidiye’den bazı subaylarla birlikte 65 asker karaya sevk edilmiş, bilahare işaretçi olarak gönderilen bir başka mülazımın yanına 1.607 fişek ve silahlı üç asker verilmiştir. Gemiden bir başka

mülazım da Vali’ye gönderildikten sonra harp borusu çaldırılmış ve Taşlıdere mevkii iki adet top mermisi ile bombalanmıştır.

Hamidiye kruvazörünün yanı sıra Preveze gambotu da aynı günlerde Rize’dedir… Hamidiye gemisi 2 Aralık günü Of kazasına gitmiştir. Gemiden buraya baş ve kıç toplarıyla üçer adet kurusıkı mermi atışı yapılmıştır. Akabinde Rize’ye dönülüp Askoros Deresi önüne gelinmiş ve buraya da baş ve kıç toplarıyla üçer adet kurusıkı mermi atışı yapılmıştır.” (Rize’de Şapka Hadisesi ve İstiklal Mahkemesi DuruşmasıS. 30 )

 

Hamidiye gemisi kararlar açıklanıp idamlar yapıldıktan sonra İstiklal Mahkemesi üyelerini de alarak 14 Aralık’ta Rize’den ayrılmış, 21 Aralık’ta tekrar Rize’ye gelip, 7 Ocak 1926 tarihine kadar Rize’de kalmıştır.

 

Resmi kayıtlarda yer alan bu bilgilere bakıldığında, Hamidiye Kruvazörünün olayların ardından Rize’ye geldiği, gelişinde gemiye çıkan valiyi karşılama adına 15 pare kuru sıkı top attığı, 3 gün sonra Taşlıde’den 2 adet gerçek top attığı, Rize vilayetinin diğer sınır yakası olan Of’ta da 3 adet kuru sıkı attığı anlaşılmaktadır.

 

Hamidiye Kruvazörü’nden kuru sıkı veya gerçek top mermisi mi atıldığını o günün şartlarında halkın anlaması zordur. Üstelik, harp borusu çalıp, 2 adet gerçek top mermisi de atıldığına göre muhtemelen halk bunların hepsini gerçek sanmış, o gün, bu gün Rize’nin şapka nedeniyle bombalandığı zihinlerde yerleşmiştir. Bunun neticesindedir ki kaçaklar teslim olmuş, olaylara karıştığı iddia edilen kişilere cezalar kesilmiş, bazı kişilere verilen idam cezaları sessiz, sedasız uygulanmış, idam edilenlerin cesetleri ailerine dahi teslim edilmeyerek bulundukları yere yakın bir yerde gömülmüştür.

 

Hamidiye bir müddet daha varlığıyla Rize’yi kontrol altında tutmuş, sonrasında da Rize’den tamamen ayrılmıştır.

 

Tarihin acı sahnelerinden biri olan o günlerin tartışmaları hala sürmektedir ve ne yazık ki, şapka takma yüzünden yaşanmış olan olaylar nedeniyle suçlu görülenlere verilen bu ölçüsüz cezalara, idamlara kimileri hala hak vermektedir..!

Kafkasya Haber

Recent Posts

Uazar Emine Şeçeroviç Kaşlı gençlerle bir araya geldi

Kurşunların da Rengi Var" kitabıyla bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen #ÇaylaKitap Projesi kapsamında, kitabın yazarı Emine…

3 saat ago

AK Parti Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer Anjiyo Oldu

ADNAN ONAY   AK Parti Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer, yoğun çalışma temposunun etkisiyle sağlık…

4 saat ago

“Çözüm Anneleri Okuyor” Yarışmasının Ödül Töreni

Veliler arasında okuma kültürünü yaygınlaştırmak, öğrencilere güçlü birer rol model oluşturmak amacıyla düzenlenen “Çözüm Anneleri…

4 saat ago

LOJİSTİK ADINA YAPILACAK KAMULAŞTIRMALARDA MAĞDURİYETLER OLUŞMAMALI

ADNAN ONAY   Rize, coğrafi olarak dar alana sıkışmış, düz arazisi oldukça az küçük bir…

16 saat ago

CHP’li Ahmet Zehiroğlu’ndan Rize Trafiğine Sert Eleştiri: Bu Artık Bir Yönetim Boşluğudur

CHP Rize İlçe Başkanlığı adayı Ahmet Zehiroğlu, kentteki trafik sorununu toplumsal saygısızlık ve yönetimsel boşluk…

16 saat ago

DEVA Partili Karal: Ya Çay Kanunu çıkacak ya da ÇAYKUR kapasitesini artıracak, başka yol yok

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, çay üreticisinin karşı karşıya olduğu…

16 saat ago