Nöbetçi Eczaneler
2. Sevr olarak görülen sürecin kapalı kapılar ardında konuşulması kabul edilemez”
Kaba, söz konusu toplantıyı “2. Sevr” olarak nitelendirerek, bunun bebek katili Öcalan’ın talimatlarını içeren bir sürece dönüştüğünü iddia etti. Meclisteki parti temsilcilerinin, şehit ailelerinin ve Türk halkının gözü önünde yürütülmesi gereken bir konuyu gizli oturumda ele almalarının demokratik şeffaflığa aykırı olduğunu vurgulayan Kaba, şu ifadeleri kullandı:
“Bu toplantılarda konuşulacak konular, doğrudan milletin geleceğini ilgilendiriyor. Eğer DEM ve HÜDAPAR gibi partilerin temsilcilerinin bilgilendirileceği ama Türk milletinin haberdar olamayacağı bir süreç varsa, bu, milli iradenin hiçe sayılmasıdır. Şehit ailelerine ve tüm vatandaşlarımıza bu gizliliği nasıl açıklayacaklarını merak ediyorum.”
“Milli meselelerde gizlilik değil, şeffaflık esastır”
Doğru Parti Rize İl Başkanı, milli güvenliği ilgilendiren konuların devletin en üst kademesinde elbette güvenlik hassasiyetleriyle ele alınabileceğini ancak Meclis çatısı altında yapılan bir toplantının tamamen gizlenmesinin halkta güvensizlik oluşturacağını savundu.
Kaba, açıklamasında, terör örgütleriyle doğrudan ya da dolaylı bağlantısı olan kişi ve yapıların sürece dâhil edilmesinin de büyük bir risk taşıdığını söyledi:
“Bu ülkenin güvenliği, geleceği ve birliği söz konusuyken, terör örgütlerinin siyasi uzantılarına verilen her bilgi, doğrudan milli güvenliğe zarar verir. Türk milleti, kendi geleceğini ilgilendiren konularda bilgilendirilmek zorundadır.”
“Şehit aileleri ve millet, cevap bekliyor”
Kaba, gizlilik kararının kaldırılması ve halkın bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek açıklamasını şöyle tamamladı:
“Şehitlerimizin kanıyla kazanılan bu vatan topraklarında, terörle mücadele ve milli güvenlik konularında milletin habersiz bırakılması kabul edilemez. Herkes bilsin ki Türk milleti, gerçekleri öğrenmek istiyor. Bu konuda sorumluluk makamında olanlar, halkın karşısına çıkıp net açıklama yapmak zorundadır.”
Alınan gizlilik kararı, önümüzdeki günlerde hem siyasi hem de toplumsal düzeyde tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.