Nöbetçi Eczaneler
Makale:ADNAN ONAY
Yıllarım ÇAYKUR’u savunmakla geçti.
Bu bölgenin can damarı olan ÇAYKUR her zaman birilerinin iştahını kabartmıştır. Onu ele geçirmek için ne entrikalar çevrildi geçmişte .!
Bunları üretici desteğiyle püskürtmek, heveslerini kursaklarında bırakmak için televizyonumuz Kaçkar TV’de nice haber-programlar yaptım. Gece yarılarına kadar süren ve ilgiyle izlenen bu programları hatırlayınca o günki gibi bazı karanlık odakların yine devrede olduğunu görüyorum.
Bu zihniyetin tek yüzü, tek adresi yok. Çok yüzleri, çok adresleri var..!
ÇAYKUR’u yağmalamak isteyenler var, üreticiyi özele mahkum etmek isteyenler var, çay pazarını ele geçirmek isteyenler var..
Bir de her zaman olduğu gibi ÇAYKUR’u zaaf içinde gösterip, yönetim değişikliğini gerçekleştirip, istediği kişiler iş başına gelsin diye suyu bulandıranlar var..
Velhasıl var da var..!
Kamudaki kuruluşların yönetim kadrosunu belirlemek elbet iktidarların tasarruflarında olan bir şey. Ancak, şunu belirtmek gerekir ki isabetsiz kadro değişimleri iktidarlara zarar verir. Değişimlere eğer üreticinin, halkın desteği yoksa yapılan “kaş yaparken, göz çıkarmak” olur. Zira, ÇAYKUR öyle sıradan bir resmi kurum değil..Bölge insanı onunla var oldu, onunla varlığını sürdürüyor. İnce eleyip, sık dokumak gerek…
Bir süredir birileri Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ın bir konuşmasına dayalı olarak ÇAYKUR’a eleştiri oklarını çevirmiş durumda.
Mehmet Erdoğan, konuşmasında özü itibarıyla özel sektörün içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekmek isterken maksadını aşarak ÇAYKUR’a devletin verdiği desteğin sürdürülemez olduğuna vurgu yapmış..Borsa başkanı olarak üyelerinin şikayetlerini seslendirmesi anlaşılabilir bir şey elbette..
İyi de bu uygulamalar yeni değil ki.. ÇAYKUR’un bu bölgede çeşitli ekonomik, sosyal sorumlulukları var. O nedenle iktidarlar ÇAYKUR üzerinden bölge insanını, yaş çay üreticilerini korumayı süreklilik içerisinde devam ettirmişler. Merhum Mesut Yılmaz gibi Başkan Recep Tayyip Erdoğan da çalışanların, üreticilerin yaş çay bedellerinin bir an evvel ödenmesine fazlasıyla özen göstermekte. Bunun için de ÇAYKUR henüz daha elindeki kuru çayı paraya dönüştüremeden kredi ile üreticilerin paralarını ödemekte, sonrasında da kuru çayı satarak borçlarını kapatmakta..
Bunun bir başka yolu yok..!
Eğer sorunlara köklü çözüm aranıyorsa, bunun da yolu belli.. Çay sektöründeki karmaşık sorunlara çare bulmanın tek yolu sorunları giderecek bir çay kanunu yapmaktan geçer. Uzun yıllardır çay kanunu konusu gündeme gelir ancak bir türlü Meclis Gündemine gelemez, unutulur gider.
ÇAYKUR’A YENİ SALVO ÖZEL SEKTÖRE ÇAY SATIŞI ÇAĞRISI
Henüz önceki günlerde gündem konusu olan tartışmalar soğumamışken bu kez de Ticaret Borsası’na kuruçay satışıyla ilgili gönderdiği yazı üzerinden ÇAYKUR’a yeni salvolar çekiliyor.
Sosyal Medya’da bazı kişiler bu yazıyı paylaşarak ÇAYKUR’un batmakta olduğu için özel sektöre ucuz çay satmak istediğini, o nedenle 20 bin ton kuru çayın zararına birilerine satıldığı şeklinde algı oluşturma yarışına girmiş durumda..
Oysa, yapılan şey, Ticaret Borsası üyelerinin tümüne çağrı yapıp, ilk aşamada satışı düşünülen 20 bin ton çayın üretim sektöründe bulunmayan firmalara değil de Borsa üyesi Çay İşletmelerine satılmasını sağlamak. Zira, bu aynı zamanda bu sezon istedikleri miktarda yaş çay satın alamayan ve bu nedenle pazar kaybetme ihtimali olan çay işletmeleri için de bir imkan oluşturma düşüncesi.
Henüz Borsa üyesi kuruluşlardan herhangi birinin ÇAYKUR’dan satın aldığı bir çay yok, o nedenle ortada bir fiyat da yok. Buna rağmen birileri bu yazıyı basına sızdırıp ÇAYKUR yönetimi aleyhinde kamuoyu oluşturma hesabında.
İyi de ÇAYKUR borsa üyesi firmalardan kime, kaç liradan çay satmış onu da açıklayın o zaman.!
Açıklayamazlar çünkü gerçekleşen böyle bir şey yok..
ÇAYKUR’un bayilere verdiği fiyatın altında kuru çay satma ihtimali de yok. Aksine ÇAYKUR fiyat politikasını oldukça yukarda tuttuğu için uzun süredir bazı kesimlerin hedef tahtası yapılmış durumda..
Anladığım kadarıyla zaman zaman depreşen ÇAYKUR üzerindeki hesaplar yeniden hortlamış bulunmakta. ÇAYKUR’un özelleştirilmesinin zor olduğunu düşünen kimi karanlık çevreler en azından ÇAYKUR’un pazarlamasını kurumdan ayırmak ve böylece yapmak istediklerinin önemli bir bölümünü bu yapılanma üzerinden halletmeye çalışıyorlar.
Bunun için ilk atılacak adımlar da belli.. Önce, “başarısız, yenilikçi değil” diyerek yönetim değişikliği sağlanacak, sonrasında da adım adım ÇAYKUR’un bölünmesi sağlanarak kirli amaçlara ulaşılacak…
İşin garibi; bunun için alt yapı oluşturanlar da muhalefetten kişiler değil, iktidara yakın çevreler.. Bu işlerin akıl hocalarını tahmin zor da değil.. Şimdilik eski defterleri karıştırmak istemem..Şu ÇAYTAŞ konusunda vaktiyle çok yazı yazdım.. Bilenler bilir.!
Bazıları bu konularda bir süredir uzun boylu adımlar atıyor ama bu konular onun boyunu çok aşar hatta boynu ÇAYKUR’un altında da kalabilir.!
Benden söylemesi…!
