Çay, meyve ve sebze taşımada hatta bütün bunların yetişmesine yardımcı olan gübre taşımada bile kullanılan el emeği sepetler ilginin azalması ve artık yeni ustaların yetişmemesiyle unutulmaya yüz tuttu. Sanat unutulmaya yüz tutunca sektöre de artık eskisi gibi fazla ilgi olmuyor. Satışı olmayan sepetler ise gençlerin yaşam kaygısı nedeniyle dikkatini çekmiyor. Modern yaşama ayak uydurmak isteyen gençler bu nedenle sepet örme işini tercih etmiyor.
Çay, meyve ve sebze taşımada hatta bütün bunların yetişmesine yardımcı olan gübre taşımada bile kullanılan el emeği sepetler ilginin azalması ve artık yeni ustaların yetişmemesiyle unutulmaya yüz tuttu. Sanat unutulmaya yüz tutunca sektöre de artık eskisi gibi fazla ilgi olmuyor. Satışı olmayan sepetler ise gençlerin yaşam kaygısı nedeniyle dikkatini çekmiyor. Modern yaşama ayak uydurmak isteyen gençler bu nedenle sepet örme işini tercih etmiyor.
Artık sepet örme işini eskisi gibi gençlerin değil yaş ortalaması 80’i bulan ustaların gerçekleştirdiğini dile getiren sepet satıcısı Kerem Levent “Sepetçilik sektörü diye bir olay yok, kültür de bitti, sepet yapan da kalmadı. Tarım bittiği için sepetçilik de bitti. Bu sepeti yapanlar 80-85 yaşındaki insanlar. Yeni nesilde sepet yapmasını bilmiyor. Bu sektörün ve diğer sektörlerin çoğunun bitmesinin sorunu şudur. Her ilde bir üniversite açılması yeni nesli üniversite mezunu ettiği için; ne sepet sektöründe ne de tarım sektöründe bir eğilim gösterilmiyor. Onun için bu sepetçilik sektörü yavaş yavaş bitiyor hatta bitmek üzere de diyebiliriz. Bu sepetleri genelde 80-85 yaşındaki insanlar yapıyor. Yani o insanlar da vefat ettiğinde bu sepeti örecek kimse kalmayacak” dedi.
“Bu sepetleri 100 kişi falan yapardı şimdi bir ya da iki kişi”
Yeni neslin “Üniversite mezunuyum, sepetle mi uğraşayım” düşüncesi nedeniyle sektöre ilgi duymadığını belirten Levent “Bu sektör tamamen bitiyor, yeni gelen nesilde bunun nasıl yapacağını bilmiyor. Yapsa bile diyor ki ben üniversite mezunuyum sepetle mi uğraşacağım. Onun için bu sektör bitti diyebiliriz. Eskiden bu sepetleri 100 kişi falan yapıyordu. Şu an bir ya da iki kişi yapıyor. Onlar da 80-85 yaşlarında insanlar. Sepetin alıcısı var yapıcısı yok. Bir de tarımın bitmesiyle sepet kültürü tamamen bitti. Bir de fabrikasyon sepetler çıktığı için el emeği sepetler tamamen bitmek üzere. Köyden tamamen insanlar şehre indiği zaman şehirde sepet yapma ihtimali de yok. Köylerde tarım bittiği için sepetçilik ve diğer sektörlerde bitmek üzeredir yani. Sepetçilik kültürü tamamen bitti diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Halk Eğitimi Merkezleri tarafından sepetçilik kurslarının verilmesi ve yeni ustalar yetiştirilmesinin gerektiğini savunan Levent, “Halk Eğitimi Merkezleri altında insanları toplayıp onlara hoca tutup onları eğitmek gerekir. Afrika’da birçok ülkede bir şehirde el emeği yapan kaç kişi varsa bir yerde topluyorlar ve devlet onlara garanti veriyor. Yani sen malını yap, sattığını sat, satamadığın malını ben alacağım. Burada adam fazla yapsa satma sıkıntısı var. Az yapsa zaten satsa bile kendisini kurtarmıyor. Bir günlük yevmiye 300-400 lira. Ben bir iki sepet yapıp 100 lira mı kazanacağım diyor. Bundan sebep de fazla eğilim de bulunulmuyor” şeklinde konuştu.
DOĞANCAN İLEK