Muhalefet Afetten Kütük Aşırıyor

İlyas GÜR/ANKA/RİZE

AK Parti Genel başkan Vekili Numan Kurtulmuş açıklamasında, “14 Temmuzda Rize’de afete dönüşen o yağmurlardan sonra oluşan sel felaketindeki zararları, yapılanları bir kez daha görmek için buradayız. Heyet olarak akşama kadar afet bölgelerinde yapacağımız çalışmalardan sonra yarında aynı çalışmaları yapacağız. Öncelikle afette kaybettiğimiz 6 vatandaşımız için Allahtan rahmet diliyorum. Afette 6 kaybımız var. Ailelerine kolaylıklar diliyoruz. Onların cesetlerinin de bulunabilmesi için çalışıyoruz. Zor bir afetti. Herhalde bir yıl içinde yağacak yağmur bir gün içinde yağınca afetler oluştu. Gerçekten büyük bir felaketti. Hemen arkasından yaşanmış olan orman yangınları daha sonra batı Karadeniz bölgesinde yaşanan afetler tabiri caizse küçük kıyamet bileceğimiz olağan üstü tahrip gücü yüksek felaketle karşı karşıya kaldık. Bütün bunların hepsi milletimizin için acı sınavlar oldu. Büyük milletler iyi günlerinde bir araya gelip güzellikleri paylaşabildikleri gibi kötü günlerde, zor günlerde bir araya gelip dayanışma duygusu içerisinde karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları, belaları en hafif şekilde milletler büyük millettir. Onun için ben bütün felaketler karşısında ilk andan itibaren büyük bir sabırla, ferasetle dayanışma ruhu içerisinde karşıladığı için milletimize teşekkür ederim” dedi.

Kurtulmuş, Yine aynı şekilde bu olayların merkezinde Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk saniyesinden itibaren bütün gelişmelere müdahale ederek ekipleri yönlendirerek bütün çalışmaları yerinden takıp etti. Vatandaşımızın karşılaştığı sıkıntıları en kısa süre içerisinde atlatılması için olağanüstü bir liderlik ortaya koydu. Aynı şekilde bakan arkadaşlarımız hemen afetlerin olduğu olay yerlerine intikal ettiler ve canla başla çalışmalara katıldılar. Kurumlarımızın hepsi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiler, getirmeye devam ediyorlar. Öyle görülüyor ki bundan sonraki süreçlerde Küresel iklim değişiklikleri sebebiyle gündemimizde daha fazla olacak. Bundan sonra bu tür afetlerle karşılaşmamız mümkün. Hem dayanışmamızı daha fazla artıracağız. Hem devlet-millet olarak çok daha güçlü bir şekilde daha çabuk atlatılması için mücadele edeceğiz. Hem de bu afetlerden çıkartılan dersler sonucunda daha güçlü çok daha başarılı olmanın gayreti içerisinde olacağız. Bu afetlerin her birisi için gerek orman yangınları gerek sel felaketleri olsun hemen ilk andan itibaren yapılacak olan şey bütün kurum ve kuruluşlarımızın fedakârlıkla, gayretle bu süreçleri yönetmiş olmamızdır. Böylesine büyük afetlerde üç önemli şeyin yan yana gelmesi gerekir. Birincisi güçlü bir liderlik, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında güçlü bir liderliği gerçekten ortaya konulmuştur, konulmaya devam edecektir. İkincisi kurumların etkin bir şekilde çalışmasıdır. Hangi kurumu sayarsanız sayın büyük bir etkinlikle çalışmalarını sürdürdüler. Fedakârca çalışmalarını ortaya koymuşlar. Vatandaşlarımızın hemen hemen hiçbir eksiği olmadan afet anından itibaren ilgililer bütün bölgelere ulaştılar. Üçüncü gördüğümüz şey ise çalışanlarımızın işi sadece bir devlet memuru zihniyetiyle değil gönüllü, fedakârca yerlerine getirmiş olması, gece gündüz demeden bu faaliyetleri büyük bir gayretle yüksek bir potansiyelle çalışan bir insan gücüne sahip olmamızdır. Geçen hafta Bozkurt’ ta yaşanan afetten sonra Türkiye’ nin dört bir yanından gelen gönüllüleri gördük. Dağ başındaki köye enerji bakanlığının gönderdiği jeneratörü gördük. Yıkılan köprülerin 1-2 saatte açıldığını gördük. Orada gurbetçi vatandaşlarımızın gitmesi gerekiyordu ama ilçenin giriş çıkışları yıkılmıştı. O gurbetçileri istedikleri saatte tahliye ettik” dedi.

Rize’ de de çok şeyler yapıldığını kaydeden Kurtulmuş, “Yaklaşık 340 milyon civarında belediyelerin ver merkezde olmayan vatandaşlarımızın ziyanlarıyla karşılaştık. İlk andan itibaren insanımıza yardımları ulaştırdık. Yıkıntıları bir an önce kaldırdık. Bütün faaliyetlerimiz hala eksiksiz sürdürülüyor. Zararların tespiti gerçekleştirildi. Şimdi bu yıkılanın yerine daha iyisini, daha güçlüsünü yapacağız. Hem orman yangınları hem yaşanan afetler dolayısıyla Türkiye’nin iki güzel deyimi aklımıza geldi söylemekten geçemeyeceğim. Halkımız der ya ‘Yangına körükle gitmeyin’ Bazılarının yangına körükle gittiğini, bu afetlerden siyaset devşirme yaptıkları gayreti içinde oldular. Birde selden kütük aşırma derler. Bazıları da selden kütük almaya çalıştı. Buradan siyaset çıkmaz. Afetler siyaset alanı değildir. Afetlerde birlik beraberlik dayanışma ile bütün noksanlıkları, kusurları sarmak gerekir” dedi.