Nöbetçi Eczaneler
Makale:Adnan ONAY
Bir zamanlar bu ülkede Cem Uzan diye biri vardı..Telsim, Star Gazetesi, Star TV, Kral TV, Teleon, Süper FM, Metro FM, Kral FM, Joy FM gibi medya kuruluşlarının sahibiydi. Onlarca şirkete hükmediyordu. Gücü o kadar yükselmişti ki şerrinden neredeyse herkes çekiniyordu..
Aile şirketlerine 2004 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulmasına dek babası Kemal Uzan ve kardeşi Hakan Uzan’la birlikte Türkiye’nin ekonomik olarak en güçlü ailelerinden birinin üyesiydi.
Kurduğu Genç Parti köfte-ekmek, kontör dağıtarak hiç beklenmedik bir çıkışla 2002 seçimlerinde % 7.25 oy almıştı.
Yıkılamaz sandığı para gücüne çok güveniyordu. Yaptığı usulsüz işler nedeniyle şirketlerine el konulunca Erdoğan’a ve Ak Parti’ye saldırıya geçti. O günlerde öyle bir tablo vardı ki, birçok kişi Cem Uzan’ın iktidarı devireceğini sanmıştı.
Ancak çok geçmeden önce babası yurt dışına kaçtı, sonrasında kendisi..
Yurt dışında sefaletlere düştü, onun etrafındaki paralı beslemeleri de bir bir kayboldu, adını bile anmaz oldular. Kimileri de aleyhine döndüler..
Bu ülkede devleti koruma refleksiyle hareket eden iktidarların karşısında hiçbir güç duramaz. En güçlü sandığınız kişiler bir süre sonra hafızalardan dahi silinip giderler..
Düşünün; milyonların oy verdiği Başbakan Menderes ve bakanlar tutuklandığından birkaç gün önce ona “senin için ölürüz” diyenler, idamında dahi kabuğuna çekilmiş, seslerini çıkarmamışlardı.
12 Eylül 1980 İhtilalinde sokakları dolduran milyonlar sonrasında Kenan Evren’i %92 oyla ülkenin başına geçirmişti.
Benzer nice örnekler verilebilir..
Türkiye, içerdeki parasal, siyasal veya halk gücüyle birilerinin sonuç alabileceği bir ülke değil. Dış odaklar var gücüyle herhangi bir siyasal organizasyona destek vermedikçe bu gibi çıkışlar umutsuz bir vaka olarak tarihte yerini almaya mahkumdur.
ABD destekli FETÖ yapısını dahi 15 Temmuz’da hüsrana uğratan bir siyasal iktidar cephesini sokak üzerinden dize getireceklerini sananlar bu ülkeyi tanımaktan habersizler..
Bunun sonu neye varır bilinmez ama cebren sonuç alacağını sananlar bir çok insanın zarar görmesine yol açabilirler. Bunu FETÖ tutuklamalarında yaşadık. En yakın örnek olarak bu durum birilerine bir şeyler hatırlatmalı. Bu durumlarda çoğu kez kuru ile yaş birlikte yanar!
Bu ülkede herkes artık şunu anlamalı; İktidar değişiklikleri sandıktan geçer. Halk, iyi çalışanı yükseltir, daha iyi şeyler yapacağına inandığı kişileri iktidara taşır. Sandığın önünde hiçbir güç de duramaz.
O nedenle; eğer birileri iktidar değişikliği için iştahlanmışsa, yoğunlaşılacak şey halka hizmet olmalı, hizmetle halkın gönlüne girilmelidir..
Bunun başka bir yolu yok…